Halkın Partisi, yeni adıyla Aile Partisi’nin nevi şahsına münhasır milletvekili Ayşegül Baybars, üç yıllık bakanlık tecrübelerinin ışığında, koronavirüse karşı alınması gereken önlemlerle ilgili bir takım önerilerde bulunmuş.
Kerameti kendinden menkul Ayşegül Hanım, önerilerini şöyle sıralamış:
“Kararlarınızı, kendi aklınıza göre değil, bilime ve uzmanların vereceği raporlara göre üretin. Aldığınız kararlardan dönmeyin, yalpalamayın, herkesi memnun etmeye çalışarak kararları etkisizleştirmeyin.”
Bu öneride haklı olabilir Ayşegül hanım. Gerçekten de imar planı uygulamalarıyla herkesi, daha doğrusu halkı memnun etmemiş, özellikle İskele’de üç-beş İsrailli şirketin memnuniyeti kendisine yetmiştir.
Ancak şurası bir gerçek. Ayşegül Hanım’ın kararları alırken bilime ve uzmanlara danıştığına şahit olmadık. “Dediğim dedik, çaldığım düdük” diyerek, sadece ben bilirim, ben yaparım anlayışıyla İçişleri Bakanlığı’nın koltuğunu 3 yıl babasının malı gibi yönetti. Hakkını yemeyelim. Aldığı adaletsiz ve yanlış kararlarda sonunda kadar ısrar etti. Dediği gibi karalarından asla dönmedi.
Devam etmiş Ayşegül Hanım:
“Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun ortaya koyduğu kararları dikkate alın. Onlarla tartışmayın tam tersine iş birliği yapın.”
Peki ya siz bakanlık döneminizde kendi fikriniz dışında hangi kurumun fikrini aldınız Ayşegül Hanım. Bırakın karşıt fikirleri dinmeyi, onlarla tartışmayı, diyalog bile kurmadınız.
Yardımsever Ayşegül Hanım, önerilerinin birinde, “Kapanma süreçlerinde, evlerine kapanmış, yalnız yaşayan veya sağlık sorunları yüzünden rutin ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan insanlar çok olacak, ivedilikle bu insanlara erişim adına bizim yaptığımız gibi ciddi bir organizasyon oluşturun” demiş.
Soralım Ayşegül Hanım’a, siz içişleri bakanlığınız döneminde hangi organizasyonu oluşturdunuz?
“Daha önce kurduğumuz, ihbar ve ihtiyaç hatlarını aktif hale getirin” demiş Ayşegül Hanım…
Kendisinin İçişleri Bakanlığı döneminde bizim hatırladığımız sadece “vatandaşın aç kaldık, yardımlar adil davranmıyor” çığlıklarıdır.
“Kamusal alanların ve açık olan sektörlerin, hijyen ve temizliği son derece önemlidir. Bu konu ile alakalı ciddi bir organizasyon sorunu var. Bizim dönemimizde kurulan organizasyon mantığına dönün” diyor Ayşegül Hanım…
Bizim hatırladığımız kendi dönemindeki tek organizasyon ağı ise ne yazık ki ahbap çavuş ağıdır.
Kıssadan hisse şudur. Bu hükümete nasihat verecek en son kişi Ayşegül Hanım’dır. Hükümete tavsiyemiz ise Ayşegül Hanım’ın yaptıklarını değil ama söylediklerini yapmasıdır. Bizden söylemesi…