Dijitalleşmeyle artan dijital şiddet

Dünyayı saran korona virüsle birlikte sokağa çıkma yasakları, online eğitim, online alışveriş gibi durumların etkisiyle dijitalleşme artmak durumunda kalmıştır.

Dünyayı saran korona virüsle birlikte sokağa çıkma yasakları, online eğitim, online alışveriş gibi durumların etkisiyle dijitalleşme artmak durumunda kalmıştır. Artan dijitalleşmeyle hayatı kolaylaştıran çoğu fırsatın yanında olumsuz durumlar da karşımıza çıkmaktadır. Dijitalleşmenin artmasıyla birlikte kadına karşı dijital şiddet de büyük oranda artmıştır. Araştırmalara göre kadınlara yapılan dijital şiddetin erkeklere yapılan dijital şiddete oranla yirmi yedi kat daha fazla olduğu görülmektedir. Cep telefonu, sosyal medya mesajlarıyla kadına yönelik şiddet büyük oranda artmıştır. 18-24 yaş aralığındaki kadınlar dijital şiddete daha fazla maruz kalmaktadır.
İnternet aracılığıyla kadınların üçüncü kişiler tarafından baskı ve endişe hissedecekleri kendilerine yönelik içerikler, söylemler bulunan paylaşımlar yapılması durumunda dijital şiddetten bahsedebiliriz. İntikam alma duygusuyla edinilen bilgilerin kötü niyetle kadın aleyhine kullanılması, cinsel içerikli videolarla tehdit edilmesi dijital şiddete örnek teşkil etmektedir. Bu tür tehditler kişileri intihara dahi sürüklemektedir.
Bunun yanında ısrarcı takip, tehdit, hakaret, taciz, huzuru bozmaya yönelik ifadeler kullanma veya içerikler paylaşma gibi eylemlerde karşımıza çıkmaktadır. Genellikle eski sevgili, eski eş, onun bir aile üyesi veya istenmeyen bir ilişkinin tarafı veya tarafından da yapılabilmektedir. Bu olaylar iş yerinde çalışanlar arasında veya işveren tarafından da yapılabilmektedir. Kimi zaman da tamamen bir yabancı tarafından bu suçların işlendiği görülmektedir
Dijital şiddetin uygulandığı yöntemler adınıza sosyal medya hesapları açılması, eski eş veya sevgilinin sizinle ilgili paylaşımları, anonim hesaplardan tehdit ve taciz içerikli mesajlar almak, mail veya sosyal medya aracılığıyla fiziksel veya cinsel tehdit, kişilerin rızası olmadan cinsel içerikli fotoğraf veya videoların paylaşılması, gizlice sosyal medya hesaplarını takip etmek bir diğer adıyla stalklamak, istenmeyen mesajlar aracılığıyla cinsel zorbalıkta bulunmak, aile veya akrabaların sosyal medya hesaplarına ulaşılıp kişi ile ilgili aleyhte bir takım konuşmalarda bulunmak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar mutlaka yasal yollara başvurulması gereken durumlardır.
Herhangi bir tehditle karşılaşma durumunda ekran görüntüsü almak şikayet için delil olarak yardımcı olacaktır. Veri dosyaları, fotoğraf ve videolar, sunucu kayıt dosyaları, e-posta içerikleri, yazışma kayıtları, internet geçmişi de delil olarak sunulabilir. Sosyal medya platformlarının ‘bildir/şikayet et’ özelliğini kullanarak da rahatsızlık duyulan hesabın kapatılmasını sağlayabilirsiniz.
Dijital platformlarda deliller kaybolabileceği için hemen yasal yollara başvurulması rahatsız edilen kişinin yararına olacaktır. Önemli olan bir diğer konu da beyanları tutanaklara eksiksiz ve doğru bir şekilde aktarılmasını sağlamaktır. Şikayet sırasında dijital şiddetin varlığını ispatlayan tüm deliller belirtilmelidir. Gerekiyorsa uzaklaştırma kararı talep edilmelidir. Bunun için şüphenin varlığı yeterli olacaktır. Ayrıca rahatsızlık veren ilgili içeriğe erişimin engellenmesi talep edilebilmektedir. Dijital şiddete uğrayan kişi kadın haklarını savunan sivil toplum kuruluşlarından, aile danışmanlık merkezlerinden, belediye ve vakıflardan rehberlik hizmeti alabilmektedir. Maddi-manevi zararına istinaden tazminat davası açma hakkı da bulunmaktadır.
İnternete erişimin ve teknolojinin her geçen gün gelişimi, eylemin uzaktan yapılabilmesi, failin anonimliğini koruması, bulunduğu eyleme daha az çaba ve vakit harcaması dijital şiddetin yaygın olmasının başlıca nedenleri arasında görülmektedir.
Dijital şiddet yasada tanımlanmış bir suç olarak karşımıza çıkmamaktadır. Fakat gerçek hayatta olduğu gibi internet üzerinden suçun işlenmesi durumunda yaptırım uygulanmasını sağlayan farklı yasal düzenlemeler bulunmaktadır.
Hakaret, tehdit, ifade özgürlüğüne müdahale, nefret söylemi, cinsel taciz, özel hayatın gizliliği ihlali gibi hak ve hürriyetlere müdahale ya da suç teşkil eden eylemlerle karşılaşılmaktadır. Kişisel veriler de bu tehdit içerikli eylem ve söylemlerde kullanılmaktadır. Bu suçların da yasalarda hapis, güvenlik tedbiri, adli para cezası gibi yaptırımları bulunmaktadır.
Kadına yönelik şiddet pandemi dönemiyle birlikte genellikle sosyal medya aracılığıyla yapılmaktadır. Cinsel şiddet içeren tehditler ve nefret söylemlerinin bu dönemde arttığı görülmektedir. Dolayısıyla yasal yaptırımların önemli olduğu kadar bu konuda farkındalık oluşturulması ve birçok kişi tarafından bilinmeyen hakların bilinmesi sağlanması da bir o kadar önemlidir.
Bu haber 2535 defa okunmuştur

:

:

:

: