Dr. Ali Pilli’nin “yorgun düştüğü” veya yorulduğu için görevden alınmasının ardından. Sn. Pilli’ye görülmemiş bir desteğin çığ gibi büyüdüğüne şahit olmaktayız.
Bu ülkede birçok Bakan görevden alındı, bir başkası o göreve getirildi. Ahalinin ya haberi olmadı ya da ilgilenmedi.
Sayın Pilli olayında, bu denli bir desteğin ve görevden alınması karşısında protestoların ortaya çıkması. Sn. Başbakanı görevden aldı diye hedef almasının esbabı mucizesi, acaba neye dayanıyor ?
Sn. Pilli’yi mesleği icra ettiği yıllarda. Gerek Cengiz Topel Hastanesinde, gerekse de Gyrt Sağlık Ocağında. Hastalara şifa dağıttığında da Siyasi hayata atıldıktan sonra da az konuşan. Fakat üstlendiği görevleri kendisine hangi olanaklar verildi ise yerine getiren. Olanaksızlıklar nedeni ile yapamadıklarını, olanaklar temin ederek gidemeye çalışan bir kişiliğe sahiptir.
Dr. Ali Pilli politikaya atıldı atılmasına da bu işi bir türlü hala daha beceremiyor. Çirkin politika ve çirkin politikacılara bir türlü ayak uydurma becerisini gösteremiyor. Politikayı hep halkın yararı doğrultusunda yapmaya çalıştı ve çalışıyor.
Kıbrıs Türk Halkı iğnenin deliğinden dünyayı gözlüyor. Kendi ülkesini de gözlüyor ve takip ediyor.
Pilli olayında da kimin halk için, kimin kendi için çalıştığını gördü ve Dr. Ali Pilli’ye sahip çıktı.
Çıkmaya da devam ediyor.
Halk büyük bir okul. Siyasiler, öğrenciler olarak halk tarafından sınav edilmektedir.
Bu olay, halkımızın siyaset kurumuna karşı ne kadar duyarlı olduğunu, Ali pilli olayında ortaya koydu.
Desteğin her kesimden gelmesi ise ayrı bir gelişme. Halk, halk için halkla birlikte çalışana, siyasi partisi ve siyasi yelpazesi ne olursa olsun takdir ve desteklerini Ali Pilli olayında olduğu gibi açıklar ve sahip çıkar.
Dr. Ali Pilli görevden alınmakla haliyle üzülmüştür. Üzülmemek elde değil.
Bu karar, Pilli’yi küçültmez. Büyütür.
Sn. Pilli, bir dönem daha milletvekilliğini bu kararla birlikte garantilemiştir.
UBP’nin dışındaki partililer tarafından da destek görmesi, bunun kanıtı değil mi ?
Bakanlık görevi sürecinde, kıt olanaklar ölçüsünde, pandemi ile verdiği mücadele. Tüm halk tarafından takdir edilmektedir ki bu denli bir halk desteği ile karşılaştı.
Olaydan sonra telefonlarım susmadı. Arayanlar tepkilerini ve Pilli’ye desteklerini dile getirerek yansıtmamı istediler.
Bilhassa bölgemizdeki insanlar, yeni Bakan atamaları ile Hükümetin tam bir Mesarya Hükümetine dönüştüğünü. Bölgede olan bir Bakanla sesimizi duyurmaya çalışıyorduk. Şimdi o da ortadan kalktı diyorlar.
Narenciyeciler, sorunlarının hiçbirinin çözülmediğini. Dolu vurgunu nedeni ile yapılan tüm müracaatların kaale alınmadığını. Narenciye ürününün dalda kalma tehlikesinin baş gösterdiğini. Bölge insanı bu sorunların giderilmesini beklerken. Bölge Bakanının görevden alınması karşısında tepkilerini dile getirerek. Hükümete ateş püskürdüler.
Bazı partililer de hesap sormayı, Kurultay ve sandığa bıraktılar.
Ali Pilli olayı ile birlikte Kurultay da gündeme geldi.
Mart, Haziran, Ekim ayları, telaffuz ediliyor.
Sn. Pilli Mart, Sn. Töre Haziran, Sn. Başbakan ise pandemi nedeni ile Ekim ayını gösteriyor.
Yasal prosedür uygulanmazsa. YSK. Partiye kayyum atayabilir.
Bu konuda çok dikkatli olunması gerekir diye düşünüyorum.
Ali Pilli olayı UBP içerisinde bir gerçeği daha ortaya çıkardı. Son adaylı kurultay ile kaynamaya başlayan parti kazanı. Kurultay için uzlaşmalara karşın kaynamaya devam ediyor. Kurultay tarihi ile ilgili olarak da kazanın altındaki ateşin yoğunluğu kazanı taşırabilir.
Bu yıl UBP ‘de iki seçim var.
Bir kurultay.
Bir de genel seçim.
Yani erken seçim. Hükümet, bir erken seçim hükümeti.
Kurultayla ilgili değişik tarihlerin ortaya atılması. Akla değişik soruları da beraberinde getiriyor.
Yoksa erken seçim tarihi. Kurultay öncesi mi ?