KTHY kalkışa hazır

LONDRA’da Pazartesi günü başlayan “direkt” uçuş davası, Perşembe günü bitti.. Bitti bitmesine de henüz kararın ne olduğunu öğrenemedik..

LONDRA’da Pazartesi günü başlayan “direkt” uçuş davası, Perşembe günü bitti..
Bitti bitmesine de henüz kararın ne olduğunu öğrenemedik..
Öğrenmek için de, duruşma yargıcının söylediği gibi biraz bekleyeceğiz.. Öyle 3 veya 5 günde karara bağlanacak bir dava değil. Oldukça önemli bir duruşma... Bunu yargıç da itiraf etti.. Ve kararı vermesi için beklenecek süre nedeniyle de anlayışla karşılanmasını istedi..

KTHY ve Londra’da kurulu CTA Holidays Limited yetkilileri, zaten yıllardır karar bekliyor.. Birkaç hafta daha beklemek, onlara zor gelmez sanırım..
Duruşmanın ilk ve son gününü izledim, dinledim.. Mahkeme dili çok ağırdır, hukuki bir sürü terim, deyimler, bilmediğiniz bir sürü örnekler.. Avukat ve hukukçuların anladığı, konuya vakıf olanların aşina olduğu içtihatlar.. Sözün kısası, burada mahkeme izlemek, haberini yapmak öyle kolay değildir.. En ufak yanlışlığı affetmez.
Hele karşınızda, KTHY’nın, İngiltere’den Ercan’a direkt uçuş izni için , İngiliz Ulaştırma Bakanlığı aleyhine açtığı dava varsa, eliniz ayağınız bağlanır.. Konu oldukça ciddi, bir o kadar da önemli..
Davanın kendilerini de ilgilendirdiğini belirterek, taraf olan Rum tarafı ve davalı Ulaştırma Bakanlığı hukukçuları ve bilirkişileri mahkemenin sağında birlikte yer alırken..
KTHY ve CTA’yi temsil eden iki yüksek hukukçu ve bilirkişi Oxford Üniversitesi Profesörü, solda oturdular..
Başından, sonuna büyük ilgi gördü bu duruşma.. Zaten, Kuzey’den duruşmayı izlemeye gelen 7 kişilik ekibe Londra’daki izleyiciler, basın mensupları da katılınca küçük mahkeme salonu, doldu taştı.. Ayrıca üniversitelerden uluslararası hukukla ilgili uzmanlar, daha kim olduğunu bilmediğimiz başkaları da katılınca, üst katı da açtılar..
Duruşmanın son gününde, Yargıcın KTHY avukatına yönelttiği yorum ve sorular, bana şahsen olumsuz geldi.. Tekrarladığı cümle, sık sık söylediği, “Bu davada anladığım, KKTC’nin resmen tanınmadığı oldu” sözleri, dikkatimizden kaçmadı..

Davanın özü ise KTHY avukatlarının ortaya koyduğu, “direkt uçuş” izni vermenin, “KKTC’nin resmen tanınışı anlamına gelmeyeceğiydi”.. Veya bir başka deyişle, “KKTC’nin tanınmıyor olması, direkt uçuşun önünde engel değildir” teziydi..
Perşembe günü duruşmanın sabah saatlerindeki havası, biraz olumsuz gelmişti ki.. KTHY’nin bilirkişi olarak duruşmalara getirdiği Oxford Üniversitesi Uluslararası Hukuk dalı öğretim görevlileri ve uzmanlarından Prof. Stefan Talmon, konuşmaya başlayınca, tüm bu pesimistik hava yerini, olumlu, ümit vaad eden bir melteme bıraktı..

Hukuksa hukuk, yasalarsa yasa, emsalse emsal..
Prof. Talmon, hepsinin sorusuna, iddiasına yanıt verdi.. Hem de tek tek..
2005 yılında yazdığı makalesinden mahkemeye örnekler, alıntılar sunan İngiliz Ulaştırma Bakanlığı ve Rum tarafının, yazısındaki bazı ayrıntıları gözden kaçırdığını söyleyerek söze başladı Prof.. Talmon..

Arkası arkasına da sıraladı neden İngiltere’den veya dünyanın bir başka ülkesinden KKTC’ye direkt uçuşlara engel bulunmadığını..

Zaten Prof. Talmon’un konuşmasıyla, yüreğimize de su serpildi..
Prof. Talmon, Cambridge ve Oxford Üniversitelerinden “Hukuk” derecesi bulunan, şu anda Oxford’da St. Anne’s College’in öğretim görevlilerinden... Konusu uluslararası hukuk...

Geçmişte, Doğu Akdeniz’in güvenliği gibi konularda uluslararası seminer, konferanslarda konuşma yapmış, okyanuslardaki uluslararası yasal durum konusunda uzman bir kişi..
Almanya’daki Tubingen Üniversitesi’nin de profesörlerinden.. Botswana, Nijerya ve KKTC’ye hukuk konusunda danışmanlık da yapıyor.. Bugüne kadar Prof. Talmon’dan uzman bilirkişi görüşü, raporu alan çok uluslu şirket, çeşitli devletler, uluslararası korporasyonların sayısı da azımsanmayacak kadar fazla..

Prof. Talmon, mahkemeye Tayvan örneğini sundu.. KKTC’ye, Tayvan’ı emsal gösterdi..

Tayvan da, Çin Halk Cumhuriyeti’nin toprakları içinde, tanınmayan bir devlet.. Ancak bölgesindeki “egemen idare” ve dolayısıyla havaalanlarının belirlenmesi, hava sahasının kontrolu de facto yönetimin özelliğinden Tayvan makamlarında.. Ve Amerika olmak üzere, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden, İngiltere’den Tayvan’daki havaalanlarına “direkt” uçuş yapılıyor..

Yani, direkt uçuş, Tayvan’ın devlet olarak tanınması anlamına gelmediği gibi, siyasi arenada bu tanınmama, direkt uçuşların önünde engel teşkil etmemiş.. Öyle ki elinize aldığınız en ufak eşyada bile “Made in Taiwan” yazılı.. Yani Tayvan, direkt uçuşlarla dünyanın her yanına yayılmış... Ekonomik olarak kalkınmış..
Prof. Talmon’un mahkemeye anlattığı gibi, KKTC ve Tayvan’ın durumu birbirine çok benziyor.. Karşı tarafın iddia ettiği gibi farklı değil..
Majestelerinin Hükümeti yani Britanya Hükümeti, Tayvan’ı ve KKTC’yi tanımıyor. Ancak bunlarla kurum ve kuruluşlarıyla bir ilişki içinde..
Prof. Talmon’un sunumu, bence davanın gidişatını etkileyecek en önemli açılım.. Tabii yargıcın ne karar alacağını şimdiden tahmin etmek oldukça zor..

Duruşmalar boyunca, gözüm KKTC’ye turist götüren, KTHY ile yolcu uçuran seyahat acentası temsilcilerini aradı.. Onları da birebir ilgilendiriyor bu dava.. Duruşma öncesi hepsi KTHY’yi desteklediğini ilan etti, demeçler verdi.. Ancak tek bir kişiyi göremedim, gözümden mi kaçtı acaba?? Yadırgadım doğrusu. Mahkemeye gelip, biraz olsun destek olmalarını isterdim..

Duruşma sonrasındaki en ilginç yorum, LSE’de hukuk öğretim görevlisi olan bir İngiliz’den geldi.. İzleyici olan bu kişi bana, sonuç ne olursa olsun, kaybeden tarafın kararı “protesto “ edeceğini söyledi. Karardan sonra da ortalığın yatışmayacağı yapılan tahminler arasında..
Umarım, KTHY’nin İngiltere’den direkt uçuşa kalkacağı günlere az zaman kaldı.


Bu haber 506 defa okunmuştur

:

:

:

: