Bütün oyunları hep aynı

Dün, takvim yaprakları 1 Nisan tarihini gösteriyordu.

Dün, takvim yaprakları 1 Nisan tarihini gösteriyordu.
Bir Nisan, tarihe iki manada geçmiştir.
Birisi Fransa kökenli olan ve şaka anlamına gelen 1 Nisan. Bu anlamdaki 1 Nisan tüm dünyada şaka günü olarak kutlanır ve tarihteki yerini bu anlamla alır.
Diğeri de 1955 ‘te Yunanlı albay Grivas tarafından Kıbrıs adasında kurulan ve kuruluş amacı bir terör örgütü olarak tarihe geçen 1 Nisandır.
Konumuz bugün.
1955 ‘te Yunanlı albay Grivas tarafından 1 Nisan’da oluşturulan terör örgütü EOKA olacak.
Kıbrıs Türk Halkı açısından EOKA akla geldiğinde 1 Nisan da arkasından gelmektedir.
Çünkü halkımızın usunda 1 Nisan EOKA terör örgütü ile bütünleşmiştir.
EOKA terör örgütü nedir ?
Türkçe okunuşu “Kıbrıslıların Milli Mücadele örgütü. “
Grivas’ın başkanlığında kurulan bu terör örgütü. Öyle bir hava estirdi ki sanki adada tek Rumlar yaşıyor ve onların oluşturdukları milli örgütmüş gibi.
Amacı, hedefi kısa zamanda ortaya çıkan EOKA terör örgütünün. Adayı Yunanistan ile bütünleştirmek yani kendi tabirleri ile ENOSİS yapmaktı.
Kıbrıslı Rumların milli hedefi buydu. 1 Nisanda bunu ilan ederek, adada silahlı eyleme geçtiler, terör estirdiler. 1 Nisanda adanın tüm merkezi yerlerinde, devlet dairelerine sabotajlar yapmaya ve resmi görevlileri öldürmeye başladılar.
Hareket, ada Türklerine karşı başlangıçta ketum olarak bir seyir izledi. Hareketin amacının, Adanın Yunanistan ile birleştirilmesi olduğu ortaya çıkınca. Ada Türk’lerinin sert tepkisi ile karşı karşıya kaldılar. Başlangıçta İngiliz idaresine karşı olarak başlayan hareket. Enosise giden yolda ada Türklerinin büyük bir engel olarak görülmesi ile Terör örgütü faaliyetlerini Kıbrıs Türk Halkına karşı da gerçekleştirdi.
Hedef, nerede olursa olsun, Türk olan herkes öldürülecekti. Verilen direktif doğrultusunda, Adada Türk avına başlandı. Binlerce masum Türkün, sırf Türk oldukları için her türlü aletle öldürülmeleri mübah sayıldı.
Kıbrıs Türk Halkının, adada, can ve mal güvenliği kalmamıştı. Bilhassa silahsız Türk köyleri ve karma olan köylerdeki Türklerin, can güvenlikleri zerre kadar kalmamıştı.
Bu durumdaki Türkler, çareyi daha güvenli olan Türk yerleşim birimlerine göç etmede buldular.
İngiliz sömürge idaresi, EOKA terör örgütünün Türkleri öldürmesi karşısında, bigane kaldığından ve her geçen gün ada Türklerinin can kayıpları artış gösterdiğinden. Türkler tek çare olarak, kendi can ve mal güvenliğini sağlayacak önlemleri düşünmeye başladılar.
Elde avuçta para yok. Silah namına hiçbir şey yok. İlk zamanlarda, Türkler evlerinde ağaç köklerinden oluşan topuz adı verilen savunma sopaları, nacaklar, baltalar ve uçları sivrileştirilmiş demir çubuklar, savunma silahı olarak bulundurmaya başladılar.
Bitişik nizamda olan evlerde, irtibat koridorları açılarak, yardımlaşma ve savunma güçlendirilmeye çalışıldı.
Birçok yerde, yerel direniş örgütleri oluşturuldu.
Fakat, alınan bu tedbirler, Türk canlarının alınmasının. Türk kanının akıtılmasının önüne geçemedi.
Kıbrıs Türk’ü her an tetikte ne zaman ölümle karşılaşacağını bekledi. Bu umutsuzluk halleri sürerken. Terör örgütü EOKA’ya karşı, Kıbrıs Türk Halkının nefsi müdafaasını oluşturmak ve adada can güvenliğini sağlamak olan TMT’nin kurulması. Umutsuzluğu umuda. Güvensizliği güvene ve en önemlisi “ Adanın ortak sahibinden biri de benim “ diyerek. Türk Mukavemet Teşkilatına her eli silah tutan Türk omuz verdi. Kıbrıs Türk Halkı EOKA’nın karşısına dikildi. Bu diriliş Rum halkı ve İngiliz sömürge idaresi tarafına, beklenmedik bir olay olarak, sürpriz teşkil etti.
Artık Kıbrıs’ın geleceğinde, yapılanmasında. TMT sayesinde Kıbrıs Türkünün de söz sahibi olduğu. Dünya kamuoyu tarafından anlaşıldı ve kabul edildi.
Bizde bazı gafiller. EOKA terör örgütünün, İngiliz sömürge idaresine karşı bir bağımsızlık savaşı verdiğini söyleyecek kadar, gerçekleri saptırmaya çalışıyorlar. Onu külahıma anlatsınlar.
1 Nisan ve EOKA, buram buram ENOSİS kokmakta. Bu kokuyu ne kadar ortadan kaldırmaya çalışırlarsa çalışsınlar. Koku hala Kıbrıs’ta vardır ve burun deliklerimizde tütmektedir.
Bu haber 7263 defa okunmuştur

:

:

:

: