Akıncı’nın tuhaf söylemleri!..

4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, seçim yenilgisinin üzerinde bıraktığı haleti ruhiyeyi atlatmış olacak ki ortaya çıkıp tuhaf söylemlerde bulunmaya başladı.

4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, seçim yenilgisinin üzerinde bıraktığı haleti ruhiyeyi atlatmış olacak ki ortaya çıkıp tuhaf söylemlerde bulunmaya başladı.
İç siyaset malzemesi yapmak üzere ortaya atılan Türkiye’nin KKTC’yi ilhakı tartışmalarında, birilerinin değirmenine su taşıyan Akıncı, “İki ayrı bağımsız tanınmış devlet talebi bir geçiş dönemi oyalamasından başka bir şey değildir. Bu bana göre ilhaka giden yolun taşları döşenirken, bir ara istasyon söylemidir” dedi.
Akıl alır gibi değil.
Kendi cumhurbaşkanlığı döneminde “Çözüm olmazsa KKTC yoluna devam eder” diyen Akıncı, bugün ne oldu da KKTC’nin asla devam edemeyeceğini düşünüyor.
İçindekileri dökerken, 74 sonrası Türkiye’den buraya göç edenlerle ilgili de ne hissettiğini saklamıyor Akıncı.
“Mesela buraya sürekli şekilde nüfus taşınıyor, ekonomik bağımlılığımız artıyor, suyumuz bile oraya bağlandı” diyor..
Sormak lazım kendisine.
Acaba biz ekonomik olarak kendimize yettik de ‘hayır biz sizi bağımlı yapacağız’ mı dedi Türkiye.
Bu mali protokolleri koşa koşa Türkiye ile kim yapıyor.
Sağıyla soluyla iktidara gelen kim varsa, biz her dönem Türkiye’den gelen kaynağı konuşmuyor muyuz?
Türkiye’den su meselesine gelince…
Geçen yıl su boru hattındaki arıza sırasında ortaya çıkan kargaşa sırasında, su tankerlerinin önünde oluşan kuyruğu unuttuk mu?
Bu memleketin yeraltı suyunu da Türkiye mi kuruttu?
Pes… Ayıp… Yazık…
Bizim için yoksul Anadolu halkının boğazından kesip buraya her türlü kaynağı aktaran anavatana, bu nefretin kaynağını anlamamak mümkün değil.
Bir diğer mesele de Sayın Akıncı’nın Cenevre öncesi tutarsız diplomasi öğütleri.
Ne diyor Akıncı?
“Diplomaside nokta yoktur, noktalı virgül olur devam eder.”
Peki o zaman sormazlar mı size Sayın Akıncı?
Crans Montana’da neden “Bizim neslin son denemesi” dediniz?
Ne oldu, şimdi başka bir nesil mi geldi?
Aslında bu açıklamalara baktığımızda Ersin Tatar’ın seçim zaferinin ülke için ne kadar kritik bir dönemeç olduğu bir kez daha anlaşılıyor.
Çünkü Doğu Akdeniz’de böylesi bir dönemde Cumhurbaşkanlığı makamı her zamankinden daha da önemli bir görev üstleniyor.
Akıncı zihniyetiyle bu toplumun alacağı yara da gelecekte tedavi edilemez bir noktaya varmamıza neden olabilirdi. Bugünden düne baktığımızda uçurumun kenarından döndüğümüzü bir kez daha görüyoruz. Kıbrıs Türk halkının verilmiş sadakası varmış. Bizden söylemesi …

Bu haber 8239 defa okunmuştur

:

:

:

: