“Rektör ve vekillerin tek kalemden çıktığı ve çağrılı olarak yapıldığı anlaşılan açıklamaları oldukça düşündürücü”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Eğitim Çalışma Grubu, üniversite rektör ve rektör vekilleri tarafından yapılan egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüme yönelik destek açıklamalarının çağrılı olarak organize edildiğini, çeşitli davetlerden sonra yapıldığını ve tek kalemden çıktığını savundu. CTP Eğitim Çalışma Grubu “oldukça düşündürücü” olarak değerlendirdiği bu açıklamaların demokrasi, çok seslilik ve özerklik ilkeleri ile kesinlikle bağdaşmadığı görüşünü ifade etti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Eğitim Çalışma Grubu, üniversite rektör ve rektör vekilleri tarafından yapılan egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüme yönelik destek açıklamalarının çağrılı olarak organize edildiğini, çeşitli davetlerden sonra yapıldığını ve tek kalemden çıktığını savundu. CTP Eğitim Çalışma Grubu “oldukça düşündürücü” olarak değerlendirdiği bu açıklamaların demokrasi, çok seslilik ve özerklik ilkeleri ile kesinlikle bağdaşmadığı görüşünü ifade etti.

“BM PARAMETRELERİ DİKKATE ALINMADAN YAPILDI, AYRILIKÇI BİR TEZE DESTEK VERİYOR”

CTP Eğitim Çalışma Grubu’nun yazılı açıklamasında, şöyle denildi:

“Kuzey Kıbrıs’ta konuşlanmış, her biri birer uluslararası bilim yuvası, özgür ve özgün düşüncenin temsilcisi olan, üstelik sürekli olarak statik durumdan dolayı karşı karşıya kalınan izolasyon, ambargo ve engellemelerden yakınan üniversitelerinin rektör ya da rektör vekillerinin, bünyelerinde barındırdıkları Hukuk Fakülteleri ve Uluslararası İlişkiler Bölümlerinin örnek vererek derslerine konu olarak aldıkları Kıbrıs konusunda yıllardır kabul edilen BM parametrelerini de dikkate almadan yaptıkları ayrılıkçı bir teze destek veren açıklamaları demokrasi, çok seslilik ve özerklik ilkeleri ile kesinlikle bağdaşmamaktadır.”

Bilim, bilgi ve özgürlüğün yuvası olması gereken üniversiteler adına üst kademe yöneticilerinin bu ilkeleri yerle bir eden tutum sergilediği ileri sürülen açıklamada, “Bu tutumun sadece şahıslarına ait olduğunu ve tüm akademik camiaya atfedilemeyeceğine inanmaktayız” ifadeleri yer aldı.

“MÜZAKERE SÜRECİNİ SONLANDIRMAYA ADAY VE KABUL EDİLEMEZ”

Açıklamada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın son günlerde yaptığı iki devletli çözüm açıklamalarının BM parametrelerine ters, başlaması olası müzakere sürecini sonlandırmaya aday ve kabul edilemez olduğu da savunuldu.

Tatar’ın Cenevre’de yapılacak görüşmelere giderken artık federasyon görüşmeyeceğini ve iki devletli çözümü masaya götüreceğini seslendirmesinin özellikle Annan Planı referandumundan bu yana Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum karşısında elde ettiği olumlu prestiji ve en son Guterres çerçevesine kadar yansıyan kazanımları bertaraf edebilecek nitelikte olduğu da ifade edildi.
Açıklamada, “Genel Sekreter’in BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen parametreler çerçevesinde ve bugüne kadar sürdürülen federasyon görüşmeleri temelinde bir müzakere sürdürme dışında başka bir görevinin de olmadığı düşünülürse, Cenevre’ye gitmenin arifesinde Tatar’ın son günlerde yaptığı BM parametrelerine ters olan ve şu an başlaması olası müzakere sürecini sonlandırmaya aday olan iki devletli çözüm açıklamaları kabul edilemez” ifadeleri yer aldı.

Bu haber 242 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER