Ülkede kime dokunsanız bin ah işitiyorsunuz. Ekonomide, sağlıkta, kamu yönetiminde yıllardır halının altına süpürülen sorunlar, pandeminin de ağırlığıyla adeta ortaya saçıldı.
Ancak sorunlara çare bulması umuduyla ortaya çıkması beklenen siyaset, son günlerde seçimden başka bir şey konuşmaz oldu.
Hükümeti ile muhalefet arasındaki “erken seçim tarihi” tartışmalarının ardından bugünkü Meclis Danışma Kurulu toplantısında mesele çözülmezse sorun mahkemelik olabilir.
Erken genel seçim tarihine ilişkin muhalefet “Ağustos 2021”, iktidar ise “Nisan 2022” tarihinde ısrar ediyor.
Seçim tarihinin görüşüldüğü Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde, iktidar ile muhalefetin üye sayısının eşit olması nedeniyle, seçim tarihi bir türlü belirlenemiyor.
Hükümet erken seçim ile Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda yapılacak değişikliklerin görüşüleceği bir Ad-Hoc Komite oluşturmayı öneriyor.
Muhalefet ise bugün Meclis Danışma Kurulu’nda gündeme gelecek öneriye ateş püskürüyor.
Ana muhalefet CTP’nin Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Bu Anayasa aykırıdır. Böyle bir dayatma olursa, bu iş mahkemede biter” tehdidinde bulunuyor.
UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu da kendisine haklı olarak, “Geçen yıl cumhurbaşkanlığı seçimleri ertelenirken Anayasa’ya aykırılık yok muydu?” diyerek soruyor.
Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu ise, TDP, DP ve YDP’den farklı olarak HP’nin Meclis’te grubu olmasına karşın sadece bir temsiliyet hakkı verilecek olmasına ilişkin, “Dün hukukçularla görüştük. Bunun, hukuka uygun olduğu görüşünü verdiler” diyor.
Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü’ne göre, geçici ve özel komitelerde, parti gruplarının temsili, “grupların Meclis üye tamsayısı oranlarını gözeterek” yapıldığı ifade ediliyor ancak net bir rakam verilmiyor.
Peki tüm bu tartışmaları ortasında evine bir lokma ekmeği götürmek için mücadele eden vatandaş ne düşünüyor?
Aslında cevabı herkes biliyor. Ancak kimse duymak istemiyor.
Halk kızgın ve öfkeli. Meclis’teki siyasilerin elbirliğiyle çözüm yaratmayı bırakarak, birbirleriyle sonu gelmez tartışmalara girmesine tepki gösteriyor. Kısaca sokaktaki insan, “Koyun can derdinde, kasap et peşinde” diyor. Milletin derdi geçimken, Meclis’in tek derdinin seçim olmasını asla affedemiyor. Bizden söylemesi…