Yol güzelse yürüyorum...
Müzik güzelse dinliyor, ilham gelirse şiir yazar, kitap güzelse okuyorum...
Muhabbet sararsa konuşuyor ortam güzelse oturuyorum... Boş hayaller peşinde koşmadan yürüyorum. Yaptıklarımla, ürettiklerimle var olurum.
Minimalist yanıma sarılıp kimselere çarpmadan, kimseleri ezip geçmeden, köşeden yürümeyi seviyorum. Her gün uyanışı hayal ediyorum, ellerim havada dualar ediyorum. Bu kadar güzel bir Adada yaşamanın adalı olmanın gururunu yaşayarak yürüyorum. Sayısız yapılacak işler hep beynimde. Bir gün belki.
Elbette umutlar çiçek açar bir gün.
Yeter ki, içinde bir tutam sevgi ve inanç olsun. Seslenişimdir büyüklerime gelin hep birlikte bu güzel Adamız için savaş verelim. Yıllar boyu Amerika, Cenevre, İngiltere ve daha bir çok ülke hangisi sesimizi duydu, hangisi bize kulak verdi. Ah bir zamanlar Dr.Küçük. Av. Rauf Denktaş. Bu uğurda ne çok yürüdüler SAVAŞLAR verdiler... Biz hristiyan değiliz ki sesimizi duyurabilelim. Bizler elhamdülüllah müslümanız. Yapacağımız tek şey birbirimize ve Adamıza sahip çıkarak yürüyelim.
Sıkı sıkı sarılalım birbirimize, Adamıza, sevdiklerimize.
Bizi sevenlerin kıymetini bilelim.
Bir karış toprarağı nasıl güzelleştiririz, nasıl değişimi yakalarız diye düşünmeliyiz. Mimarlarımız, Sanatçılarımız, sanatkarlarımız, Modacılarımız ve bir çok yaratıcı güçlerimiz uyanın elele gönül gönüle verelim. Ne bir Danimarka, ne bir Buket, ne bir Singapur, ne bir bali veya Dubai'de yaşayan yaratıcı güçler bizlerden daha akıllı yaratıcı güç değillerdir... Adımlar değişim için atılsın sevgi ile yoğrulsun.
Sizi Seviyorum...