Kayıp aranıyor; güveni gören var mı?

Son bir haftadır meraklı insanlar nerdeyse işi gücü bıraktı gündemini ne idiğü belirsiz meseleleri takipte rekor kırıyor.

Son bir haftadır meraklı insanlar nerdeyse işi gücü bıraktı gündemini ne idiğü belirsiz meseleleri takipte rekor kırıyor. ”Anomi” bütün beyinlerde var olanı yorum diyerekten önlere serdi. Peki anomi ne demek diye bakacak olursak “Anomi, suç ve suçluluk konularında araştırmalar üzerine kurulmuş bir teori olup, toplumun bireyle olan sosyal bağının kopması tanımıdır. Bu durum, toplumda moral çökmesi ve hukuk eksikliğine yol açar.” İktisadi anlamda iş verimini azaltan ve boş gezenin boş kalfası olur, açılımıda işin bir nevi esasıdır.Anomi başladığı zaman toplumsal çöküntünün başlanıcı da olur diye tanımlamalar vardır ve anomi yani başka bir deyişle de gıybet, iş yerinin zarara uğramasında etken bir davranış şeklidir . KKTC Meclisinde Kutlu Adalı ’nın öldürülmesi konusu, cinayet ile ilgili faili meçhullerin bulunabilirliğine ilişkin CTP Genel Başkanı Sayın Tufan Erhürman’ ın da dahil olduğu 12 Milletvekili araştırma komitesi için ivedilik önergesi verdi, oy birliği ile öneri kabul edildi gündem değişikliğe uğradı. Çeyrek asır sonra sonuç alınır mı? Bilinmezliğini koruyor. Türkiye’de Halk tv’ye bağlanan CTP milletvekili Asım Akansoy sorulan sorulara atfen, 1996-2001 ve şimdi 2021 ‘de olmak üzere üç araştırma komitesi oluşturulduğunu ifade ederken Türkiye’deki siyasi partilerden yardım için CHP ve HDP ile de bağlantıları olduğunu ayrıca sivil toplum örgütlerinden ve konuya pek yer vermeyen medyadan yardım isteyerek kamu oyu oluşturacaklarını ve bu işin peşini bırakmayacaklarını açık bir dil ile heyecanla anlatmıştır. Kutlu Adalı ‘nın anne ve babası Lefkoşa’da mahallemizde yani Çağlayan bölgesinde kendilerine ait evde ikamet ediyorlardı. Anne ve babası hayatta değiller ama ailenin devamında insani duygularda yeniden acıların depreşmesi hali onları mutlaka yeniden o günlere götüren olacaktır. Yıllardır gündeme getirilmeyen konu ise, adamın biri çıkıyor “intikam soğuk yenen bir yemektir “ sözünden hareketle uzaklardan devamlı konuşuyor, dinleyenler de devamlı yorum yapıyor. Meraklıları sosyal medyadaki yorumlarda bölünmüş haldeler. Herkes bir hava kesiyor. Pazar sabahı yeniden düzmece bir ortamda değişik bir ruh haliyle konuşan kişinin hâletiruhiye’sinden şüphe duymamak elde değil. Çerçeve tahta, plastik, gümüş, altın olabilir. Önemli olan içindeki fotoğrafların güne yansıttığı çağrışımdır.Belli ki kafa karışıklıkları had safhada. 2017 yılında yazdığım köşe yazımın başlığı “ Hastalıklı Ruh Hali ve İhanet” di, son bölümünü bu gün kıssadan hisse diye yeniden tekrarlıyorum . “İhanet konusunda bir vesileyle bana anlatılan bir hikâyeyi yine sizlerle paylaşmak isterim... Balta girmemiş ormana giren bir adamı gören iki ağaç hüngür hüngür ağlıyorlarken uzaktan diğer bir ağaç; “niye ağlıyorsunuz?” diye sormuş. Ağlayan ağaçlar “artık sonumuz geldi” demişler ve ilave etmişler; “insan denen canlı ormanımızda, hepimizi kesecek, uzaktaki ağaç korkmayın” diye cevap vermiş, “zaten o yabancı bizi tanımıyor” ağlayan ağaç hemen cevap vermiş; “bunları ben de biliyorum ancak bizler ihanete uğradık bile, adamın elindeki, nacağın sapı, bizden” demiş... Bu anlamlı ve düşündürücü hikayeden alınacak çok ders var ama ihanetten vazgeçen yok...İftira ve ihanet sadakati aratıyor. Güven ise kayıp ve aranıyor. Güne söz olsun! “Gözlerde ihanet varsa, sözlerde sadakat aranmaz.”

Bu haber 2116 defa okunmuştur

:

:

:

: