Çok uzun bir aradan sonra yine yazıyorum, bazen böyle ara verip siyaseti takip etmek faydalı oluyor. Ancak çok uzun ara vermek de doğru değildir bu ara verdiğim süre içerisinde, beni takip edenlerden çok telefon ve mesaj da aldım niye yazmıyorsun diye!
Çok uzun bir aradan sonra yine yazıyorum, bazen böyle ara verip siyaseti takip etmek faydalı oluyor. Ancak çok uzun ara vermek de doğru değildir bu ara verdiğim süre içerisinde, beni takip edenlerden çok telefon ve mesaj da aldım niye yazmıyorsun diye!
En son yazdığım makale “Ersan Saner hükümeti ateşten gömlek giydi” 100.000 den fazla okundu, ne büyük bir onur.
Guteres raporu bildiğimizin çok da dışına çıkmadı, 50 yıllık Kıbrıs sorunu ayni kalıp içinde yine tekrar edildi. Guteres’in insiyatif alıp bir farklılık yaratacağını düşünenler hayal ettiğinin inşallah farkına varırlar. Efendim Guteres zamanında Portekiz başbakanı iken Türkiye’nin AB ye tam üye olmasını desteklemiş olmadığı için de üzgünmüş dedi, bizim hayalperestler de buna inanmışlar.
Arkadaşlar uluslar arası diplomasi böyle çalışmıyor ki! Ülkelerin çıkarları var ne uzun süreli dostluklar nede düşmanlıklar var, yalınızca çıkarlar söz konusu. İngiltere KKTC yi tanımaya hazır bir ülke olduğunu söyleye durdular, eski İngiliz DB Strow KKTC nin tanınmasında hiçbir engel yoktur demişti. Tanısana be kardeşim o zaman, ancak bu konuşmayı yapması için KKTC kaynaklarında kaç bin sterlin ödendi kendisine ve bazı başka İngiliz yetkililerine????
Ondan sonra yetkili İngiliz bakan KKTC hiçbir şekilde tanınmayacak açıklamasını yaptı. Bizim en büyük hatamız olmayacak hayaller peşinde koşup gündem yaratma çalışmaktır.
Guteres, Cenevre de ki görüşmede ortalığı sarsan Türk tezi olan eşit iki devletli egemen çözüm önerisinde de bahsetmedi, 50 yıldır tek egemen devlet var o da Kıbrıs cumhuriyetidir dedi. tarafları yapıcı ve sonuç alıcı müzakerelerin başlaması için fikir koymaya davet etti.
Crans Montana’dan, Berlin de ki görüşmeden, Lute’nin mekik diplomasi sonuçlarından, Speharın çalışmalarından bahsederek tarafları gerçekçi olmaya çağırdı, geldiğimiz nokta bu. Bu yazılı görüşlerini de BM GK beş daimi ülkelere gönderdi.
Bu ülkeler, ABD, RUSYA, ÇİN, FRANSA ve İNGİLTERE bu ülkelerin beşi de Kıbrıs da ki sorunun çözümü iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümdür açıklamalarını sn TATAR KKTC cumhurbaşkanı olduktan sonra da defalarca yapmış oldular.
20 Temmuz Özgürlük bayramında KKTC de bulunacak olan Türkiye CB Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını dört gözle bekler olacağız. Belkide son noktayı koyacak olan resmi açıklama bu olacaktır. Ancak şunu da bilmeliyiz ki Türkiye Dünya da tek başına yaşayan bir ülke değildir. Türkiye hem batı hem de doğu ülkeleri, siyasi ve ticari ilişkileri olan bir denge ülkesidir, olağan dışı bir siyasi beklenti içine girmemiz bizi yanıltır, davamızı savunurken temelimiz sağlam taşlara oturtulmalı.