Bugün 11 Eylül. Bundan tam 20 yıl önce bugün 2001 yılında dünya kelimenin tam anlamıyla bir şok yaşadı.
ABD’de iç sefer gerçekleştiren dört yolcu uçağı, El-Kaide üyesi 19 kişi tarafından kaçırıldı.
İki yolcu uçağı New York'ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi'nin sırasıyla kuzey ve güney kulelerine çarptı. İki saat içinde 110 katlı her iki bina da çöktü.
Kaçırılan üçüncü uçak, ABD’nin Savunma Bakanlığı karargâhı Pentagon'a çarptı. Saldırı sonucunda binanın batı cephesinin bir kısmı yıkıldı.
Kaçırılan dördüncü uçak Washington, DC'yi hedeflemişti.
Ancak yolcuların uçağı kaçıranlara yaptığı müdahale sonrasında uçak, Pensilvanya eyaletinde düştü.
Süper güç, ABD’nin gururu incinmiş, ikinci dünya savaşındaki Pearl Harbor saldırısında sonra adeta ikinci kez vurulmuşlardı.
Uçaklardaki 19 hava korsanı ve 227 kişi de dahil olmak üzere saldırılar sonucunda 2 bin 996 kişi hayatını kaybetti.
Saldırı, insanlık tarihindeki en ölümcül terör saldırısı olarak kayıtlara geçti.
FBI tarafından yürütülen araştırma neticesinde saldırıları gerçekleştiren kişilerin, Usame bin Ladin'in liderliğindeki el-Kaide ile bağlantılı olduğu belirlendi.
Saldırıdan birkaç gün sonra yaptığı açıklamayla saldırıların sorumluluğunu reddeden bin Ladin, 2004 yılında yayınladığı videoyla birlikte saldırıların sorumluluğunu kabul etti.
Olay sonrasında ABD tarafından Terörizmle Savaş adı verilen bir kampanya başlatıldı ve bir süre sonra, bin Ladin'in yaşadığı ve Taliban'ın koruması altında el-Kaide'nin etkin olarak faaliyet gösterdiği Afganistan'a karşı, birçok ülkenin de desteklediği savaşa girişildi.
Usame bin Ladin ise Mayıs 2011'de ABD kuvvetleri tarafından düzenlenen bir operasyonla öldürüldü.
Ancak 11 Eylül’den sonra dünya artık eski dünya olmadı.
Düşünce kuruluşu PEW'un yılında yayımladığı raporda da 11 Eylül saldırılarının ardından geçen 20 yıl içerisinde Müslümanlara yönelik saldırıların yüzde 50 oranında arttığını açıkladı.
Sadece ABD'de değil, dünyanın birçok yerinde kamu binaları ve kalabalıkların olduğu yerlerin güvenlik önlemleri artırıldı.
Dünya şimdi de 11 Eylül benzeri bir travmayı sağlıkta yaşıyor.
Ülker arasındaki seyahatlerle ilgili kurallar değişiyor. Güvenlik konsepti sağlık ile ilgili şartlar göz önünde bulundurularak yeniden şekilleniyor.
Pandemi ile birlikte oluşan yeni dünya düzeni alışkanlıklarımızı da alt üst ediyor. Tüm üretim biçimleri bu yeni düzende yeniden yapılanıyor.
Bu düzene ayak uyduranlar şüphesiz var olacak. Ayak uyduramayanları ise zor günler bekliyor olacak. Kıbrıs’ta bizim ülkemizin ekonomik olarak ayakta durabilmesi de, bu yeni düzene uyumla alakalı olacak. Bizden söylemesi…