Ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Son bir yılda, benzine yüzde 37, gaza ise yüzde 64 civarında zam yapıldı.
Vatandaşın kredi kartı borçları ise bir önceki yıla göre yüzde 43 arttı.
Pandemi koşullarında kapanan 5 bin işletme bir daha açılamadı.
Asgari ücretli açlık sınırın altında yaşam mücadelesi veriyor.
Döviz bazında bir önceki asgari ücret 380 sterlin idi, şimdiki asgari ücret ise 329 sterlin.
Neden sterlin ile hesaplıyorsun sorusuna ise cevap çok açık. Tüm zamlar artan dövize göre yapılıyor. TL ile alınan maaşlar ise yerinde sayıyor.
Bazı marketler meyve sebze reyonunda zamlara yetişemediğinden olsa gerek Euro ile fiyat etiketleri koymaya başladılar bile.
Rum komşularımız böylece alışveriş yapmaya geldiklerinde TL’yi Euro’ya çevirme zorluğundan kurtulacak.
Bizim vatandaşımız ne olacak diye sorarsanız, oradaki durum tam anlamıyla “Alta kalanın canı çıksın” şeklinde özetlenebilir.
Ne yazık en altta da her zaman açlık sınırın altında kalan asgari ücretli çalışan bulunmaktadır.
70 gün görevde kalacak seçim hükümeti bu konuda ne yapabilir?
KTTO Başkanı Turgay Deniz başkanlığındaki Ekonomik Örgütler platformu temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Faiz Sucuoğlu dün bir takım sorular ortaya attı.
Yeni sektörel açılımlar nasıl yapılır?
Turizm ve yükseköğrenimde neler yapılabilir?
İnşaat sektöründe, ticaret ve sanayide hızlıca neler yapılabilir?
Ne gibi yasal değişikliklere gidilebilir?
Bu soruların yanıtı 70 günlük hükümet bulamasa da seçim sonrasına kurulacak hükümet için büyük önem arzetmektedir.
Çünkü ekonomide kıpırdanmayı sağlayacak anahtar bu soruların yanıtında gizlidir. Bu anahtarı çevirip yeni kapılan açamazsak, yaşanan ekonomik kriz daha da derinleşir.
Eski alışkanlıkları bir kenara bırakıp, devletin daha fazla tasarruf yaptığı bir döneme hazırlanmalıyız.
Ekonomideki kronik hastalıklarımız daha fazla ertelenemez. Reçete hazırlanmalı, hemen tedaviye başlamalıyız. Bizden söylemesi…