Nerelerden nerelere

Bu gün Devletimizin ilanının 38’inci yıl dönümü .

Bu gün Devletimizin ilanının 38’inci yıl dönümü .
Rus tehdidine karşı, Osmanlı Sultanının, adayı İngiliz’e kiralamasından sonra. Adadaki Türk varlığına karşı her türlü insanlık dışı muameleyi uygulayan . Hele hele Osmanlının Alman İmparatorluğunun yanında İngiliz’e karşı savaşa girmesi karşısında , kiraladığı adayı, bu nedenden dolayı resmen ilhak eden İngiltere . Hıncını adadaki Türklere karşı kullanmaya başladı .
İlk önce nüfus politikası ile Türkleri adada azınlığa düşürerek, ada üzerindeki haklarını sulandırmaya çalıştı .
Adanın Yunanistan’a bağlanma taahhütü vererek, adaya göç ettirilen Rumlara umutlar pompaladılar .
Türkler adada bir azınlığın ötesinde hiçbir zaman görülmediler . Adadaki varlıkları hep görmezlikten gelindi .
İngiliz Enosis vadinden cayınca , Rumlar İngiliz’e karşı örgütlenerek EOKA terör örgütünü kurdular .
Amaç Enosisti . Ada Türkleri buna karşı çıktılar. Binlerce Türk EOKA canileri tarafından katledildi .
Nato’nun öncülüğünde, iki Nato üyesi olan Türkiye ve Yunanistan’ın memnun olacakları bir orta yol bulundu ve adada İki halkın ortaklığına dayanan fonksiyonel bir ortaklık oluşturuldu .
Rum halkı bu çözümden memnun olmadı .
Anlaşmanın imzasından sonra adaya gelen Makarios’a karşı hava alanında protestolarda bulunuldu . Nedeni de Makarios’un verdiği Enosis sözünde durmayarak , Türkleri adanın eşit ortağı olarak kabul etmesi idi . Makarios uçağın kapısında şu açıklamayı yaptı .
“Size verdiğim sözden caymadım . Kıbrıs Cumhuriyeti Enosise giden yolda bir köprü olacaktır” yollu söylemi ile protestocuları yatıştırmaya çalıştı .
Nitekim üç yılı dolmayan Cumhuriyette . Akritas planı ile ada Türklerini imha ederek , Enosise giden yolu açmak için düğmeye bastı.
1955 – 60 döneminde 300 karma köyden Türkler can güvenliği nedeni ile evlerini terk ettiler .
63 -74 arasında ise 103 Türk köyü talan edilip yakılıp yıkıldı .
Sonra 11 yıllık getto yaşamı . Adanın % 3’ ünde insanlık dışı yaşama zorlanan Kıbrıs Türkleri .
% 3 lük alanda A’dan Z’ye her türlü ambargo .
Ortaklık devleti işgal edilmiş, çalışan Türkler devlet organlarından kovulmuşlar . Buna rağmen çalışmaya gidenler ise ortadan kaldırılmışlardı .
%97’lik ada coğrafyası ile yetinmeyip % 3’ lük alandaki Türkleri de 15 Temmuz’da enosis darbesi ile yok etmeye kalkışmaları ve Türklere karşı imha hareketine girişmeleri “bekledim de gelmedin “ şarkı dizisindeki cümleye kanarak yapmış olduğu imha hareketleri sonucu . Ziya Taşkent’in çok güzel okuduğu “ ansızın bir gece gelebilirim “ söz dizisi 20 Temmuzda gerçekleşti ve 11 yıl mevzilerde direnen Kıbrıs Türk Halkının öz benliği olan Mücahitler . 11 yıllık çilenin semeresini almış oldular .
15 Kasım’a gelene kadar, Kıbrıs Türk Halkı çok ama çok bedeller ödemiştir . 15 Kasım’a kolay gelinmemiştir .
15 Kasım’da , Şehitlerimiz , Gazilerimiz , kan ve göz yaşı vardır .
Bizi kaale almak istemeyen Kıbrıs Rumları ve dünya . Bizi devlet sahibi yaptılar .
Tabi bunda Anavatanın katkıları yatsınamaz . Onsuz Kıbrıs Türk halkı hiçbir şey yapamaz . Bunu geçmişte ve şimdi de yaşayarak görüyoruz .
“Anavatandan başka gideceğimiz liman yoktur .”
Yazımın başlığı . Nerelerden nerelere ?
Evet , nerelerden , nerelere ?
Mücadele yıllarının her evresini yaşayan biri olarak . KIBRIS Türkünün neler çektiğini, nereden nereye geldiğimizi , aşağıdaki cümle ile belirtmeye çalışayım .
Cemaatten . Topluma . Toplumdan Halka terfi etmiş ve bağımsızlığına kavuşmuş şerefli bir halkız .
Bu mücadeleyi veren , Hristiyan bir halk olsa idi . Filim dizileri yıllarca Tv’ lerde gösterilir olacaktı .
Bu da bize karşı Hristiyan dünyasının bakış açısını göstermesi bakımından , ibret alınması gereken bir ders olsa gerek .
38. yılda . Şehitlerimizi , Gazilerimizi , rahmetle, minnetle anıyorum. Her daim şartlar ne olursa olsun yanımızda olan Anavatanımıza şükranlarımı sunuyorum .
Cumhuriyet Bayramımız . Kutlu ve Mutlu olsun .
Kıymetini bilelim . Ona sarılalım .


Bu haber 3400 defa okunmuştur

:

:

:

: