Yeni bir sistem lazım!

Bu halk büyük bir varoluş mücadelesinden geçti. Kendisine yok etmek isteyen Rum zihniyetine karşı verdiği o mücadeleyi de sonunda kazandı. Devletin kurdu.

Bu halk büyük bir varoluş mücadelesinden geçti. Kendisine yok etmek isteyen Rum zihniyetine karşı verdiği o mücadeleyi de sonunda kazandı. Devletin kurdu.
Ama bitti mi? Elbette bitmedi.
Bu mücadeleyi sürdürürken yıllar içinde sosyal hayatta ve ekonomide sorunlar da giderek arttı.
Biz ise bu sorunları görüp teşhis etmek yerine görmezden gelmeyi seçtik.
Peki yıllardır çözüm yolu bilinen ancak bir türlü çözülemeyen sorunlarımızın kaynağı nedir?
Kamu reformundan, vergi reformuna, hal yasasından tutun da vatandaşlık yasasına kadar yıllardır konuştuğumuz ama bir türlü aşamadığımız sorunları neden çözemiyoruz?
Çünkü ülkede siyasal istikrar oluşturulamıyor. Ortalama 1 ile 1,5 yıl arasında değişen hükümet ömürleri giderek bir bataklığa saplanmamamıza neden oluyor.
İktidara kim gelirse gelsin her türlü koalisyon ortaklığında “Tam yapacaktık ki, ortağımız bizi engelledi” gibi bir yaklaşımla türlü bahanelerle karşımıza çıkıyor.
Halk yıllardır ertelenen, halının altına süpürülen sorunlar karşısında artık bıktı usandı.
23 Ocak’tan sonra başlayan yeni dönemde karşısında bir sorumlu görmek, 5 yıllık süre sonunda ise vaat edilenler yapılamadığında hesap sormak istiyor.
Biz buna kısaca siyasal istikrar diyoruz.
23 Ocak seçimlerinde sandık başına giderken kendimize şunu sormalıyız.
Şu anki parçalı siyasal yapı ve koalisyon hükümetleri bizim günlük hayatta her gün karşılaştığımız kronikleşen sorunlarımıza çare bulabilir mi?
Bunca yıl bu sorunlara çözüm bulamadığımıza göre cevap belli.
Artık sen ben değil, biz olabilmek ve ulusal davamızın etrafında kenetlenmek için çaba göstermeliyiz. Bunun için de çare sistemin baştan aşağıya yenilenmesidir.
Çünkü bu sistem belli ki üç aşağı beş yukarı bize geçen seçimdekine benzer bir tablo ortaya çıkaracak.
O halde neden bu aldatmacanın içinde oyalanıyoruz? Aynı yöntemle farklı sonuçlar almayı düşlemek kendini kandırmaktır.
Yaşadığımız ekonomik sorunların aşılması da ancak sistemin yeniden revizyona tabi tutulmasıyla mümkün olacaktır.
O yüzden 23 Ocak seçimlerinden sonra iktidara kim gelirse gelsin, tüm muhalefet partileriyle birlikte yeni bir sistem tartışmasını başlatmak zorundadır.
Aksi halde bu sistemle Sarayönü’nden ileriyle gitmemiz mümkün olmayacaktır. Bizden söylemesi…
Bu haber 7338 defa okunmuştur

:

:

:

: