Dünü anlamadan yarına yürüyemeyiz

23 Ocak seçimleri öncesinde bol keseden verilen vaatleri bir kenara bırakalım. Bugün biraz tarihe ışık tutalım. Zira dünü anlamadan bugünün kararlarını almak imkansız.

23 Ocak seçimleri öncesinde bol keseden verilen vaatleri bir kenara bırakalım. Bugün biraz tarihe ışık tutalım. Zira dünü anlamadan bugünün kararlarını almak imkansız.
Bundan tam 58 yıl önce bugün 17 Ocak 1964’te Kıbrıs Türk tarihi açısında Londra’da önemli bir gün yaşandı.
1963 Aralık ayında Kanlı Noel Olayları, diye adlandırılan Rum saldırılarından sonra Türk Hükümetinin Kıbrıs’a yaptığı uyarı uçuşu sayesinde “Ateşkes” anlaşmasının ardından Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve Kıbrıs Hükümeti, Londra’da düzenlenen Konferansta bir araya geldi.
Londra Konferansı'nda Kıbrıs Türk toplumunu temsilen konuşan Rauf Denktaş, federal yönetime gidilmezse, ayrı bir hükümet kuracaklarını açıkladı.
Londra Konferansı’ndan hemen sonra Kıbrıs Türk halkının temel ihtiyaçları için Türkiye’de dönemin başbakanı İsmet İnönü’yü ziyaret eden Denktaş, görüşmede Rumların yaptıkları zulümle ilgili geniş bilgiler verdi.
İnönü, Kıbrıs Türk’ünün Rumların insafına bırakılmayacağını, gerekli bütün yardımların derhal yapılacağı yönünde beyanat verdi.
Türkiye, o günden beri hep Kıbrıs Türklerinin yanında oldu.
Londra Konferansı'nın sonuç alınamadan dağılması sonrasında Rumların saldırılarının devam etmesi üzerine Türkiye, 13 Mart 1964'te Makarios'a nota vermiş ve 16 Mart'ta da Kıbrıs'a askeri müdahalede bulunmak için TBMM'den yetki almıştı.
Bunun üzerine Makarios gerginliği daha da tırmandırarak 4 Nisan'da İttifak Antlaşması'nı tek taraflı olarak feshettiğini açıkladı.
Kıbrıs’ta cumhuriyetin getirdiği anayasal eşitlik uygulamada hayat bir türlü hayat bulamadı.
Denktaş, 17 Şubat 1964 tarihli hatırasında Kıbrıs’taki durumu şöyle ifade ediyordu:
“Londra Konferansı bir netice vermedi. Daha da artan Rum saldırılarına karşı adaya
Barış Gücü gönderilmemiştir. Makarios resmen oyun oynuyor; görüşmeleri sürekli uzatıp, Kıbrıs
Türklerini adadan top yekûn imha etmek için terör gücü hazırlıklarını tamamlamak için elinden
geleni yapıyordu.”
O günden bu yana 58 yıldır bir şey değişmedi aslında.
Kıbrıs Türk halkı bu adada Rumlarla eşit olmak istediğini haykırıyor dünyaya.
Şimdi yapılan egemen eşitlik temelinde iki ayrı devlet görüşmelerinin ruhu da aslında budur.
Bu ruhu anlamayanlar yarının Kıbrıs politikasını çizemezler. Bizden söylemesi…


Bu haber 7569 defa okunmuştur

:

:

:

: