1975 LEFKOŞA TÜRK LİSESİ MEZUNLARI

Geçen yazımda zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlatan nostaljik bir yazı yazmıştım. Bu gün de bu nostaljik duygulardan kurtulamadığım için yine bu meyanda bir yazı yazıyorum.

Geçen yazımda zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlatan nostaljik bir yazı yazmıştım. Bu gün de bu nostaljik duygulardan kurtulamadığım için yine bu meyanda bir yazı yazıyorum.

Geçtiğimiz Cuma gecesi(29 mayıs) Lefkoşa Büyük Handa 1975 Lefkoşa Türk Lisesi mezunlarının bir araya geldiği bir yemek düzenlendi. Kim düzenlediyse ona çok teşekkür ederim çok iyi bir iş yaptı. İlk defa mezunlar gecesine katıldım. Orada 35 yıldır hiç görmediğim arkadaşlarımı gördüm. Gecemize okulumuzun müdürü sevgili hocam Vergi Bedevi’de katıldı. Yani kelimelerle anlatılamayacak hoş duygularla güzel dakikalar yaşadım. Hala daha arkadaşların Lise yıllarına has o güzel şakaları, zamanı durdurdu, yine o muzip davranışlar, sanki lisenin son sınıfındayız. Arkadaşlardan Dt. Mehmet Tezcan “Kendimi sanki üniversite sınavlarına hazırlanıyor gibi hissediyorum” deyince bendede ayni duygular uyandı. Halil Paşa devrimci söylemlerle yine lisedeki o günlere dönmemizi sağladı. Yıltan Taşçı yine en popüler sanatçı kimlikli arkadaş olarak geceyi yönlendirdi. Kaptan Kemal Öztürk ve yardımcısı Öntaç Düzgün geceyi renklendiren arkadaşlardı. Dr.Can Çobanoğlu, Dr.Metin Eresen meslektaşlarıma bakarak, zaman sanki hiç geçmemiş duygusuna kapıldım. İnsanın bu tip gecelere katılması, ruhunda hoş duygular meydana getirir. Ben Lefkoşa Türk Lisesine son sınıfta gelmiştim. Ortaokulu ve lisenin ilk iki yılını Mağusa Namık Kemal Lisesinde okumuştum. 1974’de Rumlar okulumuzu kalbura çevirdikleri için, bayağı tamir görmek durumunda kalmıştı. Dolayısı ile geç açılacak olmasından dolayı, Vadili’den Mağusa’ya giden öğrenciler, Lefkoşa’ya gitmek durumunda kaldı, ben de bu gerekçe ile lise son sınıfı Türk lisesinde okudum. Ve bu okulda çok mutlu günlerim geçti. Yeni bir okul ve yeni motivasyon beni bu okulda daha başarılı hale getirdi. Bu başarı beni tıp fakültesine götürmüştü. Dolayısı ile Türk Lisesi benim için çok başka. Bu okulda bir yıl okumama rağmen, benim için tünelin sonunda görünen ışıktır Türk Lisesi.

Mağusa’da benim dönem arkadaşlar sigara içiyorduk. Mağusa’dan Lefkoşa’ya gelince ilk günler çok sıkıntı çekmiştim. Yeni okulumdaki sigaracı arkadaşlar ile henüz tanışma fırsatım olmamıştı. Nerede sigara içilir? Sigara nereden alınır? Gibi hayati bilgilere sahip değildim. Bir gün gözümü karartıp tuvalette ders arası sigaramı yaktım, tam içiyordum, okulun muavini iyi saatte olsun Osman Adalıer hoca beni yakaladı. “Sen bu okulda yenisin, sen hapı yuttun oğlum” dedi. “Ben bu okulun müdür muaviniyim seni perişan edeceğim” deyince beni aldı bir korku. “Aman hocam ne olur beni affet, bir daha içmeyeceğim” gibi yalvarmalardan sonra hoca bana acıdı, beni affetti. Tabii şimdilerde sigara içmiyorum, yaklaşık 17 yıl önce sigarayı bıraktım. Nereden nereye, geldik. Hemen hemen tüm arkadaşların bugün KKTC’de çok saygın bir yerde olduklarına bu güzel gecede gururla şahit oldum. Çok mutlu bir gece geçirdim. Umarım benim ve arkadaşlarımın birbirimize bakarak duyduğumuz bu gururu bizden sonra gelen nesillerde duyar. İşte o zaman ileri gittiğimizi anlarız. İşte o zaman geleceğimiz emin ellerdedir diyebiliriz. Galiba biz bir yerde hata yaptık. İçimde öyle bir his var.
Bu haber 249 defa okunmuştur

:

:

:

: