KKTC’de erken genel seçimler sonrası halk UBP’ye tek başına hükümeti kurabilme yeter sayısı milletvekili onayını verdi.

Seçim sonrası da seçimle ilgili çok çeşitli söylemler dile getirildi, en çarpıcı olanı herhalde DP genel başkanı sn Serdar Denktaş’ın para ile oy satın alındı iddiası idi “ben de aldım” dedi ve konu savcılığa kadar götürüldü. Savcılık yeterli şahadet olmadığı için dosya açılamadı ancak konu burada kalmadı meclis soruşturması istendi. Meclis bu iddiayı araştırmalıdır.

Ancak benim KKTC Meclisi zorda dediğim konu bu değildir. Hükümet Meclisten güvenoyu aldı ve görev bu şekilde de resmen başlamış oldu, tabiki 26 sayısı ile hükümet etmek çokta kolay olmasa gerek ancak geçen hükümetler döneminde CTP- DP 26 sayısı ile hükümet etti vede başarılı olup referandum yasasını da geçirmek süretiyle, halkımız ANNAN planınıda referandum da oy vermesini sağladı. Bu süreç bir başarı idi ve meclis UBP’nin de zaman zaman katkıları ile çalıştırıldı. Çünkü halkımızın o dönem ki iradesi UBP’ye muhalefet görevi vermişti, demokrasiler de rolünüzü çok iyi algılamanız gerekir aksi taktirde halk sizi siyaseten cezalandırır ve bugün iktidarken yarın muhalefet oluverirsiniz.

Halkımız UBP’ye iltidar görevi verdi UBP bunu denemelidir vede icraat dönemine de başlamıştır. Ancak geçen hafta meclisi açamama sorunu ile de karşı karşıya kaldı muhalefet içeri girmeyince yeter tamsayısı olan 26 bulunamayınca oturuma geçilemedi ve UBP iki milletvekilini meclise apar topar getirilmek zorunda kaldı ve ancak o zaman meclis oturumuna geçilebildi. UBP meclisi açınca DP genel başkanı Serdar Denktaş başkanlığındaki DP milletvekilleri toplantı salonuna girdiler ve oturum çok gergin bir ortamda başlamış oldu.

Siyasi partiler tabiki hürdür istedikleri gibi davranma şekillerini yasalar çerçevesinde belirlerler ancak gerçekte halk buna ne der kaç kişi düşünür diye doğrusu merak ediyorum.

Başta DP olmak üzere halkımız CTP, TDP ve ÖRP’ye muhalefet ve hükümetin icraatlarını KKTC halkı adına denetle eleştir ve halkada bilgi görevi verdi, meclisdeki yasama görev ve çalışmalarıda asli görevleri olmaktadır.

O günkü meclis oturumunun açılmasına katkı koymama eylemine de bana göre DP ve diğer muhalefet partilerine halk tarafından verilen görev değildir meclisi çalıştırmamak muhalefet görevi olmamalıdır. Halk bu dönemde yapıcı muhalefet istiyor çünkü sorunlar gerçekten büyük, çözüm bekleyen birçok konu var partiler kavga etse bile bunun faturasını halk ödüyor bizler bu sonucu beklemiyoruz. Eğer demokrasiyi doğru analiz edecek olursak muhalefet görevi çağdaş koşullar içerisinde yapılmalı yasama görevi ihmal edilmemeli ve şüreç çalıştırılmalı o zaman halkımızın DEVLET’imize güveni artar siyaset de kişilik kazanır.

Beklentim şudur ki bu tür basit oyunlarla süreç tıkanmasın KKTC’yi bekleyen ciddi sorunlar var, Güney Kıbrıs Rum tarafın da bir dönem KLERİDESİN başkan olduğu hükümet döneminde hüküme mecliste sayısal çoğunluğu kaybetti ve seçime kadar muhalefetinde desteği ile bütçe onaylanmıştı.

Amaç çağdaş yapıcı siyasi davranışlar içinde olabilmektir diye düşünüyorum.