Savaşa uyanmak çok büyük acı.
Keşke uçsuz bucaksız sevgimle Dünyayı kucaklayabilseydim. Ve Dünyanın akışını barıştan Sevgiden yana yönlendirebilseydim...
Her savaştan geriye üç ordu kalır:
Ölüler ordusu,
yas tutanlar ordusu,
hırsızlar ordusu.

Bertholt Brecht

'Yemin ederim ki,
dünyanın bütün toprakları
bir tek insanın kanını akıtmaya değmez.'
#savaşahayır
Yüzyıllar boyu Doymadınızmı kan dökmeye. Dünyayı talan etmeye. Birde çağdaş medeni diye ortalıklarda dolaşıyorsunuz. Tek bir Dünya olmalıydı. Her karış toprağında kırmızı gelinkcikler açan, çocukların ellerinde demet demet. İnsanların yarınlarını toprak uğruna çalmak ne demek.
Ayrık otların arasından fırlamıştı
Güneşe bakışları
Can yakarcasına
Can alırcasına
Tek tek hesap sorarcasına
Altı mavi üstü mavi dünyanın içi
'Niye kızıl kan' ...? diye....
Bilmezdi ki o küçücük yüreği
Öfke, intikam, kin nedir diye
Nasıl anlatırsın
Nasıl anlasın ki
Bir avuç toprak için
Bu savaş
Bu kıyım niye
Çakmak çakmak gözleri
Ne aşklar harlar
Ne ateşler söndürür
Bir bakabilselerdi sevgi ile
Gamzesinin çukuruna gömülen can bulur
Gülüşünden damlayan şerbet-i bal ile
Saçları desen
Asi
Dizgin tutmaz
Sevda düğümü her bir teli
Dalga dalga
Bukle bukle
Kıvrımlarına sıkıca sımsıkı
Ahh bir sarsa
Kör kalplerin örümcek ağına
Çomak soksa dünyanın hainliğine.
Kahkalarında boğsa zalimleri
Zulümlerinin tuzağında
Gün ayar mı
Kızıl şafağın nurunda
Aydınlık, mutlu gelecekler
Yaseminler kırmızı güller eksem.
Mersin dallarına
Zeytin kokusunda.
Hangi çiçekler doğurkanlık göstermez ki
Baharların Nisan yağmurlarında.
Reva mı kana bulamak
Kan kırmızı gelincik çiçekleri saça takmak varken
Anaların ciğerlerini yakmak neden.
Gün görmemiş bebeklerin gülüşünü yok etmek neden.
Kim mesken tutmuş
Kime kalmış ki hain dünya
Aç gözlülere
Sen zulmunce akıt kanları
Ey zalimoğlu zalim
Elbet kurulacak bir gün
Divan-ı Hak.
Tek tek vereceksin zulmünün hesabını
İşte o zaman olsun
Gülüşüm sana intikam...

Sizi Seviyorum..