Siyasi,ekonomi ve sosyal hayatın zor günlerinden geçiyoruz. Siyasi yönde yakın geçmişte bir genel seçim geçirilmesine rağmen Meclis aritmetiği istikrarı yakalayamamış olmanın sıkıntısını yaşıyor. Koalisyon ve muhalefet güçlükleri apaçık ortada ve gözler önünde ceryan ediyor. Ceryan derken hükümetin istifasına kadar giden olaylar zinciri var. Elektrik ücretleri derken içki ve daha bir takım hesaplar yerli yerine oturtulamıyor. Teferruata gerek yok meseleyi cümle alem biliyor. Muhalefet devamlı laf üretiyor,eleştiri yapıyor. İktidar sorumluluk sergiliyor gibi olsada güç bir durum ortaya çıkmış vaziyettedir. Her şeyde tasarruf beklenirken vaktin tasarrufu yapılmamaktadır. Güç insanlarla iletişim günümüzde oldukça zor bir sanat oldu. Çoğu kişinin eylem adı altında akıldışı, saldırgan bir şekilde tutum sergilemesi, ve bu olaylarla başa çıkılması uğraş verilmesi ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. Başlı başına bir çalışma isteyen bu sorunla ilgilenmek, ilgili yöntemleri saptamak, bazen profesyonel destek almakla mümkün. Normal yaşantınızda ise önceliğiniz kendinize bir soru sormakla başlamalıdır.Bu soru acaba bendeki kusurlar nelerdir? Diye kendinizle yüzleşmeniz şarttır. Kendinizde hiçbir kusur olduğunu saptamadan iletişim kurmak istediğiniz ve güç insan diye nitelendirdiğiniz kişiler ile bir bağ kuramazsınız. Güç insanların her biri, dışa sert tepki verenler değildir. Kimisi yüksek sesle konuşur. Hep kendini düşünür. Kendisi ile işbirliğine girmenize asla izin vermez. Güç insanlarla konuşurken, geribildirim önemlidir. Güç insan hiçbir fikri tartışmadan kabul etmeyen kişilerdir ve bu kişilerin en büyük zararları yapacağınız işinize engel olmalarıdır. Öncelikle bu iletişimde kolaylık konusunda fikir yürütürken kendinizi de kontrol altına almanız gerekir. Kendi davranışınızı değiştirmediğiniz sürece başkasından bunu beklemek, doğal bir istek değildir. Bazı insanlar sarfettiği sözlerden prensipleri gereği geri adım atmaz. Çoğu kişinin gündelik davranışlarında kontrollü olduğu ve donanımı ile belirli görevler üstlendiği görülür. Özgüven burda başlar. Kendinizle barışık olmanız budur. Ekip etkinliklerine karşı teşvik yapan karşısındaki insanların duygularına saygı duyanlardan ve belirlenen amaç, bir grup çalışması sonucunda hayata geçirilip otokontrol ile uygulamalar içerisinde, açıklığı, dürüstlüğü, barındıran inisiyatif taşıyan davranışlardır. Kontrol altına alınması baştaki kişinin işi bilir olmasına bakar. Denetim burada özellik kazanır. Ekip çalışması içerisinde amaç birliği esastır. Öyle hiperaktif insanlar vardır ki sakin durmazlar çok konuşurlar. Bir şey yapmaya çalışırken hiçbir şey yapmadıkları görülür. İnsanlara ne yapacaklarını söylemek yerine onların sorunlarıyla ilgilenmek, sorunları çözmek için işbirliği yapmak oldukça önemlidir. Her tür ilişkide, güven oldukça önem arz eder. Bütün sorunları akılcı bir şekilde ele alma ve güç insanlarla uğraşırken elde edeceğiniz sonuç, sizin kazancınız olur. Başarı ise sizin çevrenizde sevilir olmanızı sağlayacaktır. Her meslekte ne kadar çok arkadaşlık ilişkilerini geliştirip çalışırsanız, ayrıca aranılır kişi olacaksınız. Ne kadar çok dinlemeyi öğreniyorsanız, o kadar çok dikkatleri üzerinize çeker, karşınızda beni dinliyor bana önem veriyor algısını oluşturursunuz. Böyle bir yaklaşım, insanlara verilen değerin en yüksek mertebesidir.İşin doğrusunu dinleyip karar vermek gerekendir. Demek ki! Çalışmak insan hayatının vazgeçilmez bir istemidir. İletişim ise bunun anahtarıdır. Her gün yeni bir seçim, yeni bir hükümet kurulması zorluğunu,maliyetini ve bunalımını dikkatte alarak ve özellikle halkın refahı için KKTC meclisinde koltuk sahibi siyasi Parti Başkanlarına, Sayın Faiz Sucuoğlu, Tufan Erhürman, Kudret Özersay, Erhan Arıklı ve Fikri Ataoğluna büyük görev düşmektedir. Güne söz mü? “En eski ve en kısa kelimeler olan “evet” ve “hayır”, konuşulurken en çok düşünülerek harcanması gereken kelimelerdir.” Unutulmaması gereken budur…