Ülkenin kalkınması ve yaşanan darboğazın aşılması için hazırlanan eylem planı, bugün Ankara’ya gidecek Başbakan Ünal Üstel ile hükümet ortakları Erhan Arıklı ve Fikri Ataoğlu tarafından en üst düzeyde masaya yatırılacak.
Üstel, eylem planını yarın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile de fırsatı bulacaklarını söyledi.
Ancak bunca yıldır imza attığımız mali protokoller ve eylem planları gibi bunu da imzalayıp tozlu raflara mı kaldıracağız?
Bu çok yakında göreceğiz.
Ancak ülkenin yıllardır çözülemeyen problemlerine ilişkin bir nebze bile ışık tutuyorsa bu eylem planını hayata geçirecek cesareti göstermeliyiz.
Bu plan düşmanla yapılmış bir savaşın ardından imzalanan Sevr Anlaşması değildir. Bunu aklımıza koyalım.
Eylem Planında, aileler, kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlı bireyler, sosyal yardım alan vatandaşlar ile şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarına yönelik birçok programın geliştirilmesi var.
Kadının statüsünün güçlendirilmesi var.
Yıllardır iliğimizi kemiğimizi kurutan ve hep şikayetçi olduğumuz sağlık sektörünün sorunlarının giderilmesi var.
Türkiye ile KKTC arasında mobil iletişimin kesintisiz ve ekonomik olarak sürdürülmesine ve uygulanan tarife ücretlerinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeler var.
Bu planla halkın yaşam kalitesini artıracak birçok adım var.
Çocuklarımıza daha güvenli bir ülke bırakmanın umudu var.
Planda KKTC’de genel sağlık sigortası kurulması, KKTC’deki sosyal güvenlik ve sigorta sisteminin sürdürülebilirliğinin sağlanması var.
Kamuda verimlilik artırılacak, israfın önüne geçilecek
Bunlara kimse hayır diyemez. Dememeli.
Yıllardır halının altına süpürdüğümüz sorunlar artık net bir şekilde karşımızda duruyor.
Bugüne kadar hep “Böyle gelmiş böyle gider” diyerek sorunları görmezden geldik. Ama artık gitmiyor.
Umarız hükümet bu kez attığı imzanın sorumluluğunu ve cesaretini taşır.
Çocuklarımıza daha güvenli bir gelecek açmanın yolunu bulur.
Aksi halde yarın çok geç olur. Bizden söylemesi…