Geçen hafta Meclis Genel Kurul kürsüsünden muhalefet tarafından sorulan tüm soruları cevaplayan Maliye Bakanı Sayın Sunat Atun emekli ikramiyelerinden ve maaşlarından kesinti yapılmayacağını hayat pahalılığı ile ilgili olarak çalışma yapıldığını konuşmasında belirtmiştir. Böylelikle büyük bir kesimin rahat nefes almasını sağlamıştır. Başbakan Sayın Ünal Üstel’de sıcak paranın sağlandığını ve Türkiye’den gelecek uzmanlar ile KKTC deki uzmanların bu hafta içinde bir araya gelecekleri müşterek çalışma yapılacağı beyanını açıklamalarında yapmış konu haberlere yansımıştır. Hayat Pahalılığı konusunda ise çalışmaların sürdürüldüğünü sözlerine eklemiştir.

Halkımızda ve bilhassa memur kesiminde CTP Maliye bakanlığı zamanından kalan korku maaşlarının ödenememesi halidir. Bilinen o ki! ada ekonomisi içinde memur ödenemez ise çarşı durgunluğu her zaman esnafın zararına olandır. Pahalılık her ailenin dört bir yanını sardı. Halkımızın artan fiyatlara karşı koyabilmesi özel sektör ve kamuda çalışanların ücretlerinin artırılması ile mümkün olacaktır. Bu artışın kısıtlı olacağı bilinirken yeniden fiyatların yükseltilmesi ile alım gücünde pek değişiklik olacağı söylenemez. Ancak denetim şart ve yapılmalıdır. Marketlerdeki fiyat farkları giderilmelidir. Geçim derdi sürerken;

Siyaset hareketli günler yaşıyor. Sayın Kudret Özersay’ın milletvekili istifası ile ilgili PM kararına atfen şahsi kararı Pazartesi mecliste oylanacak. Kabul edilip edilmemesinin artık bir önemi de yoktur. Özersay halktan aldığı iradeyi kendisi red etmektedir. Sayın Ayşegül Baybars ve Sayın Jale Refik Roger’sin PM kararına rağmen sine-i millet için kararları biz istifa etmeyeceğiz“ oldu ve iki kadın milletvekili siyaseten çok da iyi bir karar verdiler, açıklamaları açık ve net oldu.

Siyasette çok sesliliğin önemini vurguladılar ve ; “ Meclisi sahipsiz, halkımızı yalnız bırakmayacağız.

* Yaşananlara karşı mücadelemizi, hem mecliste hem sokakta vermeliyiz. Şimdi mücadeleyi yükseltme zamanıdır.

* Meclis çatısı altında genelde muhalefetin sesine, özelde ise Halkın Partisi’nin temsiliyetine, her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

* Meclisteki her sandalye demokrasi mücadelesinde terk edilmemesi gereken bir kaledir. * Sine-i millet önerisini daha karar alınmadan doğru bulmadığımızı açıkladık. * Partinin temel ilkeleri ve halkın menfaati açısından en doğrusunu yaptığımıza inanıyoruz.” diye özet bir açıklama yapmışlardır. Sayın Ayşegül Baybars ve Jale Refik Rogers hakkında Sayın Özersay iki kadın milletvekilinin kendi hür iradeleri ile verdikleri kararlarını disiplin kuruluna taşınmasına ses çıkarmamış bilhassa teşvik eder açıklamalar yapmıştır.Parti yetkili kurulu parti meclisinde, iki kadın milletvekili için partiden ihraç sürecini başlatmaya vesile olmuştur. Sayın Özersay ilk Cumhurbaşkanı adayı olduğu günden beri yanlış zamanda aldığı kararlarını her ne hal ise sürdürmeye devam etmektedir. Nihayetinde ihraç gerçekleşirse Halkın Partisi istifa eden Genel Başkanları Kudret Özersay ile yalnız kalacaktır. Mecliste temsiliyetleri de olmayacaktır.

Sayın Gülşah Manavoğlu geçen seçimde Halkın Partisinden milletvekili seçilmeyişi halk tarafından üzüntü ile karşılanan bir kişi olmuştur. Kendi partisi adına temsiliyetini de layıkı ile yapmıştı. Ancak son gelişmelerde iki kadın milletvekiline arka çıkmış ve “Demokrasiye çok önem verdiğini söyleyen Özersay, partiyi kendi isteklerini gerçekleştirmek için her türlü manipülasyonu yapmaya hazır bir diktatör gibi yönetiyor. Bu doğru değil.” diye konuşma lüzumunu hissettmiştir. İzleyip gelişmeleri göreceğiz… Güne söz Yunus Emre’den olsun “Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.”