Herkes niyetini belli etsin!

İmzaladığımız mali protokolle ilgili Türkiye’den gelen heyet, bugün Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Amcaoğlu başkanlığında bir heyetle çok geniş kapsamlı bir toplantı yapacak.

İmzaladığımız mali protokolle ilgili Türkiye’den gelen heyet, bugün Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Amcaoğlu başkanlığında bir heyetle çok geniş kapsamlı bir toplantı yapacak.
Bu toplantıda Ankara’da verilen sözler, gelinen aşama, yapılanlar, yapılamayanlar tek tek ele alınacak.
Kısaca mali protokol enine boyuna masada olacak.
Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Amcaoğlu, protokol kapsamındaki taleplerimizin masada olacağını söyledi ama ya verdiğimiz sözler…
Onları ne yapacağız?
“Hangi alanda ne gibi ilerlemeler kaydedildi” sorusuna umarım ülkemizin bürokratları tarafından yanıt bulunabilir.
Zira imzalanan protokole ilişkin ne şu an çıkan bir yasa, ne de bir hazırlık göze çarpmıyor.
Her ne kadar Amcaoğlu, çalışmaların sürdüğünü söylese de somut bir adım görmedik.
Bizim bugüne kadar bu konudaki geçmişimizin de çok yüz ağartıcı bir noktada olmadığını söylemek zorundayız.
Bugüne kadar imzaladığımız 10 mali protokolden hangisini hayata geçirdik?
Ankara’da attığı imzayı Sarayönü’ne geldiğinde unutan siyasetçilerin dönemi artık bitti.
“Bu kez farklı olacak” iddiasında bulunan hükümet de artık bu farkı ispatlamak zorunda. Aksi halde bir başarısızlık hikayesine daha imza atılmış olacak ki, bunun kimseye faydası olamaz.
Bu arada bu mali protokole Sevr Antlaşması muamelesi yapan muhalefetin de bu tutumunu gözden geçirmesi gerekiyor.
Lafa gelince “kendi ayakları üzerinde duran bir ülke” söylemini dilinden düşürmeyenler, ne yazık ki oy avcılığı uğruna bu ülkenin ayağa kalkmasının önünde en büyük engeli teşkil ediyor.
Peki bu mali protokolün hiç mi eleştirilecek bir noktası yok?
Elbette olabilir.
Her yazılı metinde olduğu gibi bu protokolde de belirsiz alanlar, çeşitli kuşkulara yol açabilir.
Ancak bu kuşkuları gidermenin yolu, devleti kilitlemek, tehdit etmek ya da hükümeti iş yapamaz noktaya getirmek değildir.
Elbette hükümet yapıcı eleştirileri dikkate alarak, toplumsal bir konsensüs sağlamak için çabalamak zorundadır.
Ancak muhalefet de artık bir karar vermelidir.
Niyet taş üstüne taş koyup ülkeyi yeniden inşa etmek midir?
Yoksa taş üstüne taş koyanların önüne kesmek midir?
Vatandaş da artık bu ayrımı görmelidir. Bizden söylemesi…


Bu haber 6704 defa okunmuştur

:

:

:

: