İskele Kalecik’te Afik grubuna ait Caesar Beach Bar, yetkililerin gözü önünde içki ruhsatı olmadan yasadışı içki satıyor. Kimsenin kılı dahi kıpırdamıyor.
Star Kıbrıs’ın bugünkü manşetine göre bu yerin bırakın içki ruhsatı olup olmamasını, dere yatağını kapattığı için orada bile olmaması gerekiyor.
Star Kıbrıs, bundan 4 yıl önce bölgede yaşanan sel felaketinin ardından aynen şunları yazmıştı:
“İskele Kalecik bölgesinde, denize 12-13 metre mesafede yapılan yapılara ÇED raporu almak için çabalayan şirket, buradaki dere yatağını kapatmış, buna da tuhaf savunmalar üretmişti.
Daha 3 hafta önce 'ÇED ' raporu bilgilendirme toplantısında, site yanında yer alan dere yatağı için ' İşlevini yitirdi' diyen şirketin planları alt üst oldu. Çünkü su aktı, yolunu buldu. Yok denen dere yatağı ilk yağmurda kendisini gösterdi. Önüne ne geldiyse aldı götürdü.
Bir başka ifadeyle doğa intikamı dünkü yağışlarla birlikte en acı bir şekilde aldı.
Aslında İskele’de yaşanan tartışma bize bir gerçeği net olarak gösteriyor. Bölgede sorunlar herhangi bir yasal boşluktan kaynaklanmıyor.
Mesele var olan yasaların uygulanmamasıdır. Yoksa siz bir değil bin tane emirname de çıkarsanız, uygulamadıktan sonra hepsi boş iştir.
Sizce Kalecik sahilindeki bu kanunsuzluğun nedeni emirname olmayışı mıdır?
Yoksa var olan yasaların uygulanmasını sağlayamayan basiretsiz yöneticiler midir?
İlle de emirname olsun diyorsanız, sorarım size. Bu yasaları çiğneyen, onlara uymayan, sizin çıkaracağınız emirnameye neden uysun?
Ya da devlet olarak bu yasaların uygulanması için bugüne kadar ne yaptınız?
ÇED raporu almak için o dere yatağının işlevini yitirdiğini savunan görevli, bugün yağmurdan sonra bölgeden gelen bu fotoğraflara bakıp özür dilemeli, diplomasını duvara asmalıdır.
Bir daha da asla o diplomayla iş yapmaya kalkmamalıdır. Çünkü bugün bu dere yatağı için olumlu görüş veren görevli, yarın daha büyük bir hata neticesinde belki de bir cana mal olabilir.
Bugün birkaç sandalye, masa ve maddi zararla atlatılan felaket, yarın Allah korusun belki de bir can kaybıyla neticelenecektir.
O yüzden eğri oturup doğru konuşmanın zamanı gelmiştir. Yasaların ve hukukun üstünlüğü herkesin birinci önceliğidir.
Ancak bu yasaların uygulatamıyorsanız, mazeret de üretemezsiniz. Kimse parmağının arkasına saklanmasın. Eğer siz adaleti uygulamıyorsanız, doğa kendi adaletini uygular. Doğanın adaleti de intikamı da çok acı olur.”
Dört yıl önce yazdığımız bu satırlar bugün de kelimesi kelimesine geçerlidir. Dere yatağı peşkeş çekilirken, herkes yine gözünü kapatmayı tercih etmektedir.
İlk yağmurda önüne geleni alıp götürecek sel karşısında kimse ah vah çekmesin. Özellikle bölgedeki yetkilileri şimdiden uyarıyoruz.
Demokrasi ve hukuk devleti, sorumluluk makamında olanların hesap vermesini gerektirir. Hesabını veremeyeceği işlere imza atanlar yarın karşısında Star Kıbrıs ve Ada TV’yi bulmaya devam edecektir. Bizden söylemesi…