Öyle bir yangın felaketi yaşadık ki, uzun yıllar bu topraklarda iz bırakacak.
İnanmayanlar “tabiat ana yardım etti” diyor, inanlar ise “Allah’ın rahmeti” diyerek şükrediyor. Ancak belli ki o yağmur olmasaydı, elimizdeki imkanlar bu yangını söndürmeye yetmiyordu.
Peki biz böyle bir felaketle ilk kez mi karşılaştık.
Elbette hayır… 1995 yılından bugüne bu ülkede 1083 yangın olduğunu gösteriyor rakamlar…
Peki hiç mi çalışma yapılmadı? Yapıldı yapılmasına ama bir arpa boyu yol da alınamadı.
Meclis bu konuda saatlerce mesai yaptı. Üzerine bir de rapor hazırladı. Geçen yıl haziran ayında çıkan raporda, “teçhizat eksikliği, personel sıkıntısı, koordinasyon eksikliği” tek tek yer aldı.
Yangına müdahale eden ekiplerin yetersiz olduğu, araç ve teknik teçhizat eksikliği yaşandığı belirtilen raporda, daire bünyesinde tam teşekkülü itfaiye aracının bulunmadığı, bu nedenle orman ya da arazi şartlarında istenildiği gibi hareket edilemediği, yangına gerekli müdahalenin yapılamadığı ifade ediliyordu.
Raporda diğer tespitler de şöyle yer aldı:
“Yangın söndürme esnasında yetki karmaşası yaşanıyor.
Orman Dairesinin teşkilat kadrolarında yangın mühendisi kadrosu yok.
Yangınların önlenmesine ilişkin faaliyetler geçici memurlar tarafından yürütülüyor.
Arazilerde çalışan iş ve tarım araçlarının temizliği düzenli aralıklarla yapılmalı.
Yangın gözetleme kulelerine personel görevlendirmede zorluklar yaşanıyor.
Orman Dairesi’nin işleyişi yeniden ele alınmalı. Yangın protokolü hazırlanmalı.
Orman Dairesinin teşkilat kadrolarında iyileştirme yapılmalı.
Çevre Komitesinin bir an önce faaliyete geçmeli. Öngörülen cezalar günümüz koşullarına göre tekrardan ele alınarak revize edilmeli.
Bir an önce bir koordinasyon merkezi kurulmalı, yetki karmaşasına son vermeli, hiyerarşik düzen sağlanmalı.
Yangın riski olan bölgelere yangın uyarı rehberi konmalı.”
Peki bu tespitleri yaptıktan sonra o raporu ne yaptı?. Ne yapacağız, Meclis’in tozlu raflarına koyduk. Ta ki bir başka yangın canımızı yakıncaya kadar…
Saatlerce mesai, rapor derken günün sonunda bir arpa boy alamadık yani.
Belki bu rapor geçen yıl yayınlandığından dikkate alınıp harekete geçilseydi bu felaketi daha az hasarla atlatırdık.
Yazık. Bu acıdan bir ders alalım artık. Söylenecek tek söz, “geçmiş olsun güzel ülkem.” Bir daha bu acıyı yaşamaman dileğiyle…