Baf Halkı , Sinemaya Attikon ve Titanya isimli sinema salonlarında başladı .
Her iki sinema salonu da Türk koçanlı mallar olup , Rum işletmecilerin kirasında idi .
Biri vakıfların , diğeri de Ahmet Raşitlerindi .
Genellikle yabancı filmlerin gösterildiği hep aklımda .
Ağırlıklı olarak Amerikan filmleri idi .
Türkiye’de Yeşilçam oluşup geliştikten sonra , tek tük Türk filmleri de gösterilmeye başlanmıştı .
Baf’ta binalar Türk malı , fakat sinemacılık sektörü Rumların elinde idi .
Türk filmleri bir gecelik kiralama ile gösteriliyor ve salonlar dolup taşıyordu .
Eoka ile birlikte iki halk arasında gerilen ilişkilerden sonra . Can güvenliği açısından , üçüncü bir sinema salonunun yapılmasına ve ağırlıklı olarak Türk filmlerinin gösterime girmesini sağlayacak salonun yapımı için kollar sıvandı .
Arsa bulunmuş , 4 girişimci Türk , sermaye oluşturarak işe koyulmuşlardı .
Sedat Ötün , Ali Çürük , Kemal Atıf ve arazinin hissedarı olan Eşref Dede olarak bilinen kişi ile İnşaata başlayarak . Ortaklık Cumhuriyetinden önce kapılarını Baf Türküne açmışlar .
Kışlık ve yazlık olarak , ağırlıklı Türk filmleri ile film şeritlerini çevirmeye başlamışlardı .
Filmler , siyah beyaz olarak gösteriliyordu ..
Haftada bir iki kez de yabancı filmler vizyona giriyordu .
Film galalarına Sadri Alışık , Çolpan İlhan , Suphi Kaner , Nejdet Tosun , Mualla Sürer gibi sanatçıların ve daha birçoklarının katılımı oluyor . Yeni açılan Yeşilova Sinemasında , gala gecelerinde Baf Türkü ile buluşuyorlardı .
Yeşilova Sineması , 1963 Kanlı Noel’ine kadar gösterimlerini devam ettirdi .
21 Aralık akşamı itibarı ile Sinema salonunun Rum kesiminde olması nedeni ile can güvenliği açısından , kapılarını bir daha açmamacasına kapatmış oldu .
Baf Türk Halkı , can güvenliğini , Türklerin yoğun olduğu , Mutallo , Büyük Cami ve Ülkü Yurdu mahallerinde görerek . Yoğun olarak bu üç mahallenin oluşturduğu semte yoğunlaştı .
63 sonu ile 64 sonrası yıllar , Baf Türkü için çok kötü yıllardı .
Yeşilova Sinemasının film makinesi , Rumlar talan etmesin diye sökülüp Türk semtinde emniyete alındıydı .
Baf Türk semtine elektrik akımı kesildiği için Semt gece karanlıklar içinde idi . Gaz lambaları ve gaz yağlı lükslerle aydınlanılmaya çalışılmaktaydı .
Sınıra yakın olan Barış Gücüne , akım sağlanıyor . Barış Gücü karargahı normal işlevini görmeye devam ediyordu .
Bina , Anaokulu’nun yanında idi .
Okulun geniş bahçesi vardı .
Yaz aylarında , Barış Gücünden alınan elektrikle , elde olan filmler , okulun bahçesinde gösterilmeye başlandı .
Halk biraz moral bulmuş ve sosyal yaşamında bir nebze olsun bir değişiklik olmuştu .
İlerleyen zaman dilimi içerisinde , Türk semtinde yeni bir arsa bulunarak , küçük de olsa yeni bir sinema salonu yapıldı . Filmler halkın gösterimine sunulmaya başlandı.
Böylece Baf Türkünün sosyal yaşamını değiştirecek bir girişim oldu .
Vizyonda hep Türk filmleri vardı .
Tek tük yabancı filmler de gösteriliyordu .
Bond filmleri revaçtaydı .
Yeni Yeşilova Sinemasının Başaktörü Cüneyt Arkın’dı . Baf Türkü getto dönemindeki 11 yıllık mücadele yıllarında , perdede Cüneyt Arkın’ı hep izlemiştir.
Bafta o yıllarda yaşamış olan o jenerasyonun Cüneyt Arkın hayranlığını ve giyimiyle , davranışları ile nasıl taklit edildiğini gayet iyi hatırlıyorum .
Cüneyt Arkın 11 yıl ve sonrasında Baf Türk Halkının gönüllerini fethetti .
Kendisini sinemaya adayan gerçek bir sanatçı idi .
Tarihi filmlerde rol alarak , Tarihi olayları canlandırdığı için de ayrıca tarihi bir görev yapmıştır .
Tıp Doktorluğunu , sinemaya heba ederek , meslek hayatını sinema sanatçısı olarak devam ettirmiştir .
Rahmet diliyorum .
Tanrı , Ailesine ve Sanat dünyasına sabır versin .
Cüneyt Arkınlar kolay yetişmiyor . Filmlerinde sonsuza kadar yaşayacaktır .