Türk tarihinin en kritik günü!

Bugün 26 Ağustos… Tarihte Türkler açısından bugünün çok özel bir yeri var.

Bugün 26 Ağustos… Tarihte Türkler açısından bugünün çok özel bir yeri var.
26 Ağustos 1071’de yani bundan tam 951 yıl önce bugün Sultan Alparslan komutasındaki Selçuklu orduları Malazgirt'te Bizans ordularını yendi. Malazgirt zaferi Türkler'e Anadolu'nun kapısını açtı.
O gün bugün Anadolu Türk ulusu için anavatan oldu.
Bundan yüzyıllar sonda 26 Ağustos 1922 yine Türk tarihi için bir dönüm noktasıydı. 100 yıl önce bugün Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusuna karşı Büyük Taarruz başladı.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğindeki Türk ordusu, Anadolu'ya leş kargası gibi üşüşen Yunan ordusunu 30 Ağustos sabahı Dumlupınar'da sıkıştırmış, büyük bir meydan savaşı yapılmıştı.
Bu savaş sonunda bozguna uğrayan Yunan ordusunun Başkomutanı General Trikopis ve birçok subay esir alındı. Kaçan Yunan ordusunun yeni bir savunma hattı oluşturmasını engellemek amacıyla Mustafa Kemal “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!” emrini verdi.
Bu emirle başlayan takip 9 Eylül’de Türk ordusunun İzmir'e girmesiyle sonuçlandı.
Mustafa Kemal'in o gün Akdeniz için verdiği talimat bugün hala geçerlidir.
Akdeniz'de var olamayan, yok olmaya mahkumdur.
O yüzden Akdeniz'de kendi münhasır ekonomik bölgesi için Abdülhamit Han sondaj gemisiyle “Biz buradayız, hakkımızı kimseye yedirmeyiz' mesajı veren Türkiye, Akdeniz'deki var olma mücadelesini Mustafa Kemal Atatürk'ün bir talimatı saymaktadır.
O emir doğrultusunda KKTC'nin hak ve menfaatlerini korumak da elbette son derece önemlidir.
Çünkü Kıbrıs Türkü'nün yaşadığı toprağı da vatan belleyen Türkiye, anavatanın savunmasının buradan yani KKTC'den başladığının bilincindedir.
Kendilerini bu toprakların efendisi, Kıbrıs Türkü'nü de kiracı belleyen Rumlar bunu anlamamakta dirense de, Türk askerinin adadaki varlığı sonsuza kadar sürecektir.
Bunu er ya da geç anlayacaklar, hayal aleminden uyanmak zorunda kalacaklar.
Türk ordusu 100 yıl sonra bugün Atatürk'ün gösterdiği hedefte yani Akdeniz'de, dimdik ayaktadır.
O ordunun varlığı da Kıbrıs Türkü için her zaman en büyük güvencedir.
Aradan 100 yıl geçse de Rum-Yunan zihniyetinde hiçbir değişim yaşanmadı. 100 önce Anadolu’yu ele geçirmeye çalışan zihniyet, 74 öncesinde de Kıbrıs Türkü’nü bu adadan atmak istemişti.
Ulus olarak bu gerçeklerin bir kez daha farkına varmalı, safları her zamankinden daha fazla sıklaştırmalıyız. Aksi halde sonumuz felaket olur. Bizden söylemesi…
Bu haber 5803 defa okunmuştur

:

:

:

: