GÜNEYDE YASAKLANDI BİZDE ?

KKTC’de büyük bir özveri ile uğraş veren Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail . Kanser hastalıklarının pandemi döneminde beklenmedik bir artış gösterdiğini , çok yakın bir geçmişte açıklamış ve kanser hastalarının içinde bulundukları zor koşulları dile getirmişti .

KKTC’de büyük bir özveri ile uğraş veren Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail . Kanser hastalıklarının pandemi döneminde beklenmedik bir artış gösterdiğini , çok yakın bir geçmişte açıklamış ve kanser hastalarının içinde bulundukları zor koşulları dile getirmişti .
Bizde , kanser hastalığının baş göstermesindeki temel unsur . Adaya kimyasalların girmesi ile başlamış ve günümüzde patlama noktasına gelmiştir .
Hala daha kimyasal ilaçlar alabildiğince kullanılmakta ve denetime rağmen kaçak yollardan tüketiciye ulaştırılmaktadır . Tarım alanlarında yapılan denetimin dışında , kişilerin getirip tüketiciye çeşitli yollardan ulaştırdığı yiyecek maddeleri ise tamamen denetimsiz .
1960’ lı yıllarda biz de dünyaya uyarak , plastik modasına geçtik . Yiyecek ve gıda maddelerimizi plastik kaplarda muhafaza etmeye , plastik tabak , çatal ve kaşıklarla sofralarımızı süslemeye başladık .
Fakat bunların ana maddelerinin petrol ürünü olduğunu ve kanserojen madde ihtiva ettiğini , ahaliye hiçbir yetkili çıkıp da bir Allah kelamı etmedi .
Bunları üreten büyük sermayedarlar ise ceplerine para üstüne para koymanın tadını çıkarıyorlar .
Çünkü bu kanserojen maddelere rağbet , ucuz oluşlarındandı .
Ben , o günleri hatırlıyorum .
Zeytin küpünün yerini , büyük plastik kaplar almıştı .
Ayni zamanda , hellim kapı olarak kullanılan , topraktan yapılma kapların yerini de plastik sodalar almıştı . Hala daha bunlar kullanılmaktadır .
Şimdi çakıstez zamanı . Zeytinler kırılıyor , kaplara konuluyor ve su oranına göre de tuz ilave ediliyor .
Bu kaplar genellikle sarı renkli olan dürt köşe büyük plastik kaplar veya yuvarlak soda halinde olan kaplardır .
Ayni durumda süt ve süt ürünlerinin muhafaza edildiği kap ve koruyucular da plastikten yapılmıştır .
Yani kanserojendir .
Küpün , toprak ve cam kapların , kullanıldığı yıllarda , kanser hastası ara ki bulasın .
Bu modaya uyduktan sonra , kanser , nüfus sayısına oranla müthiş patladı .
Hellime , zeytine ve çakısteze konan tuz , plastik maddesini yer eritir . Zeytin ve hellim suyuna karışır , ondan da insan vücuduna geçer .
Yıllarca , kansere , yediklerimizle davetiye çıkarmışız da hala daha aklımız başımıza gelmemiş .
Dünyada asbest , toprağa gömüldü . Bizde baş tacı .
Biz kanser hastalığı ve hastaları ile mücadele ediyoruz .
Bu meretin kaynağına , hala daha inemedik maalesef .
Siyasilerimizin büyük bir çoğunluğu , maşallah .
Orta oyunu sergilemektedirler .
Plan yok . Program yok . Proje yok .
Önünü boş bulan kanser , durur mu ?
Durması için deli olması lazım . Üremesi için elimizden geleni yapıyoruz .
Nerede ise bize minnettar bir tavır içinde .
Neden olmasın ki ?
Kanser artışı ayni oranda güney kesiminde de var .
Yaptıkları araştırmalardan olsa gerek , insanla yapılan tüm temasımsı plastik ürünlerinin satışı . 1 EKİM 22‘ den itibaren yasaklanmıştır .
“ Pamuklu kulak temizleme çubukları . Plastik çatal ve bıçaklar . Pipetler . balon destek çubukları . Yiyecek ve içeceklerle ilgili kullanılan tüm plastik eşyalar. Yani yiyecek kapları , bardaklar ve kapları yasaklanıyor .” Yasak kararının uygulanmasından sorumlu Bakanlık ise Çevre Bakanlığı oluyor .
Güneydekiler kanserin yayılmasının önüne geçmek için , petrol ürünü olan plastik maddesinden işe koyuldular .
Önemli olan bir yerden başlamak .
Biz hangi yerden başlayacağımıza daha karar veremedik .
Yaptığımız . Kanser hastalarına ilaç tedarik etmek için çırpınmak .
Kaynak meselesi ile ilgilenecek ne halimiz , ne takatimiz var .
Giden , gider .
Kalan sağlar , bizimdir .

Bu haber 2712 defa okunmuştur

:

:

:

: