DEVLETLERİN ÇIKARLARI SÖZ KONUSU

Bu hafta, Ada Tv’deki konuğum Dışişleri Bakanı Sn. Tahsin Ertuğruloğlu idi. Güncel dış politikalar , söyleşimizin ana konularını teşkil etti .

Bu hafta, Ada Tv’deki konuğum Dışişleri Bakanı Sn. Tahsin Ertuğruloğlu idi.
Güncel dış politikalar , söyleşimizin ana konularını teşkil etti .
Taksim sahasının , Çetinkaya Spor Kulübüne nasıl kazandırıldığını teferruatı ile Sn. Bakan kamu oyuna anlattı .
Birleşmiş Milletler sözde barış gücü askerlerinin , Türk kesiminde bulunmalarının bundan böyle KKTC ile de BM’nin yapacağı bir anlaşma ile mümkün olacağını . Aksi takdirde , KKTC ‘ye geçmelerine izin verilmeyeceğini . Bunun için de önlem almayı düşündüklerini , kamu oyu ile paylaştı .
Söyleşimizde , güven artırıcı önlemler safsatasının üzerinde de epey durdu .
Güneyin dünyayı kandırarak Türk Halkına ambargo koyması ve bunu sürdürmesi , akabinde de güven artırıcı önlemlerle karşımıza çıkması aldatmacası karşısında . Mevcut statükoyu sürdürmek ve bundan yararlanmak amacı güttüklerinden , Rum tarafının tavrının samimi ve gerçekçi olmadığını da ima etti .
Sn. Bakan , yeni Türk tezi karşısında , bundan böyle , güven artırıcı önlemlerin de görüşülmeyeceğini kesin bir dille açıklamıştır .
Güven artırıcı önlem yerine , iki devlet arasında işbirliğine gitmek için masaya oturulabileceğini . Aksinin mümkün olmadığını . Resmi görüşmelerin , KKTC ‘nin egemenlik statüsünün tanınması halinde mümkün olacağına da vurgu yaptı.
Güneyin bir devlet statüsünde tanınmasının suçu ve vebalinin BM GK‘de olduğunu . Bunu yaratan bu örgüt , yarattığı adaletsizliği adil bir şekilde düzelterek , KKTC ‘yi de güney gibi ayni statüye getirirse . Adada bir hal çaresinin kapılarını açabilir dedi .
Aksi takdirde , bu yapılmazsa .
Tanınma faaliyetlerinin , tüm hızı ile devam edeceğini de belirtti .
Sn. Bakan , bu konuda sorduğum soruya verdiği yanıtta .
Tanınma faaliyetlerinin , Sn. Erdoğan’ın BM GK ‘de yaptığı konuşmanın ardından , tüm olanaklar kullanılarak sürdürüldüğünü ve sonuç alıcı girişimler olacağını da ima etti .
Sn. Bakan , Annan görüşmeleri ve referandum sürecinde , Kıbrıs Türklerine yapılan adaletsizliği . Zamanın diplomatı Davit Haney’e aktardığında aldığı yanıtı da anlattı .
Çok ilginç olduğu için bu yanıtı aktarmayı uygun buldum .
Davit Efendi :
“Hangi adalet , dünyadaki adalet , devletlerin çıkarlarıdır” yollu söylemde bulundu.
Ben de Sn. Bakana , esprili olarak şu cümleyi söyledim .
Sn. Bakan , Dünyadaki adalet , süngünün ucundadır . Yani askeri güçtür .
Sn. Bakan , bunu yürekten destekledi .
Dedik ya .
Tahsin Bey , genellikle dış politika ile açıklamalarda bulunur ve söyleşir .
Fakat benimle yaptığı söyleşide , iç politikaya da girdi .
Çünkü bu genel bir kaide .
İçte güçlü olursan eğer .
Dışta da güçlü olursun .
İçte gidişatın iyi olmadığını . Vatandaşları memnun etmekten çok uzak olduğunu . Bunun da milletvekillerinin bakanlık koltuğuna oturur oturmaz popülizme başladıklarını .
Bunun önüne geçmek için , ille de “başkanlık sistemine “ geçilmesinde büyük yararların olacağını ve devletteki mevcut sıkıntıların giderileceğini de söyledi .
Milletvekillerinin Bakan olmayacağı .
Bakanların uzman ve bilge kişilerden oluşmasında , devlet çarkının rasyonel olarak çalışabileceği yollu açıklaması da bir hayli ilgi çekici olsa gerek .
Tabii bu sistemi oluşturacak olan siyasi erktir . Yani Yasama’dır .
Bakanlıktan olacak olan siyasiler , böyle bir sistemin gelmesine parmak kaldırırlar mı ?
Bu , bir nevi harakiri gibi bir şey .
Buna kim girişebilir ?
Bunu , kimin yüreği söyler ?
Kim bilir ?
Bu haber 2635 defa okunmuştur

:

:

:

: