Lokman da Stockholm’da imza günüme gelen öğrencilerimdendi.
Her birinin ayrı ayrı elimi öpüşleri, bir ANNEYİ KUCAKLAR gibi beni kucaklayışları bilseniz beni nasıl onurlandırdı.
Gerisini Lokman’ın sözlerinden öğrenelim.
“ Sevgili Hocam!
Biz yedi kardeşiz.
Babam Halil Kulbay’ı 2015’te annem Hayriye Hanımı da 2019’da kaybettik.
Kardeşlerim yaşıyor 3 kız 4 erkek.
Kardeşlerim ve akrabalarımın büyük çoğunluğu Isveç’teler…
Bizim evimiz Kulu’da Ankara-Konya yolu üzerinde KIR KAHVELERİ yakınında bir yerde.
Ben 1981 yılında İSVEÇ’e geldim.
İsveççe kurslarından sonra, 1983'te Yüksek Öğretmen Okulu Türkçe Bölümüne gittim.
1985'te mezun oldum. 1990'lı yılların ortalarına kadar değişik okullarda çalıştım.
Bu arada kültürel faaliyetlerde de bulundum.
80 li yillarda Türk İşçi Kültür Derneğinde Dergi ve Radyo çalışmalarım oldu.
80 li yıllar.. .Tensta ilkokulu ögrencilerimle ben.
Yine 1990 Yılların ortalarında, Lokanta-Pub işletmeciliğine başladım.
Lokanta-Pub işletmeciliğini de 2018'de bıraktım…
Şimdi vekil ögretmen olarak değişik okullarda çalışıyorum.
Bizim 6 çocuğumuz ve 3 torunumuz var.
Ben de Kulu Lisesinin şanslı öğrencilerinden biriydim.
Ortaokul 1.Sınıfta Türkçe Dersinde Tren yolculuğu anlatılan, Kompartman adlı bir konuda BENCİLLİK konusunu işliyorduk.
Bize derste BENCİLLİĞİN çok kötü olduğunu anlatmıştınız, örnekler vermiştiniz. Onu hiç unutmadım.
Eğitici - öğretici olarak SİZ
yalnız yüreklere değil oluşacak KARAKTERLERE de dokundunuz…
Bencilliği anlatan o dersinizi hiç unutamadım.”
( Ben de hatırladım.
Öykünün adı:
BENCİL YOLCU idi. Tam anlattığın gibiydi.
Kimse kompartımana girmesin diye elindeki sepetleri, torbaları, paketleri etrafa diziyordu adam…
Sanki içerisi doluymuş gibi yapıyordu; kimse gelmesin, oturmasın diye…
😀😀😀😀😀😀)
Valla aferin oğluma!
Çok güzel işler başarmışsın.
Gurur duydum seninle…
“ Teşekkür ederim Hocam. İlk ve
ortaokulda, öğretmenlerimizden AFERİN almak,dünyaları almak gibi bir duyguydu…
O gün hem okulda hem de evde havamızdan geçilmezdi…
Şimdi de kendimi öyle hissettim.”
Bir de KULBAY soyadımın nereden geldiğini sormuştunuz.
Sevgili Hocam,
Gulbey adında bir çete, Yozgat yöresinden ÇAPANOĞLU çetesi tarafından esir alınıp Kulbey olarak Kulu yöresine sürülmüş. İşte o KULBEY Kulu'yu kurmuş.
Bu bir söylenti.
Bence arkeologlara büyük görev düşüyor…
Kulu’da define avcıları şu anda cirit atıyor, devamlı kaçak kazı yapıyorlar.
Hitit'ten,Roma'dan,Selçuklu’dan çok eserler var.
Bizim soyadımız geldiğimiz kabilenin ( soy-sop ) sarışın ve gözlerinin mavi ve yeşil renkli olmasıyla ilgiliymiş…”
Verdiğin bilgiler için sana çok teşekkür ediyorum oğlum.
Gerçekten sizler yanıma geldiğinizde çocuksu gülüşleriniz, sıcacık bakan gözlerinizle beni ta 50 yıl önceye götürdünüz..
Sağol varol beni çok sevindirdin Lokman KULBAY..