Kıbrıs Türküne yapılanlar insan hakkı ihlali değil mi?

Bugün 10 Aralık. Tüm dünyada İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor. Peki nedir İnsan Hakları Günü? Nasıl ortaya çıktı?

Bugün 10 Aralık. Tüm dünyada İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor. Peki nedir İnsan Hakları Günü? Nasıl ortaya çıktı?
2. Dünya Savaşı'nda 60 milyonun üzerinde insan hayatını kaybetmişti. Milyonlarca kişi yaralandı, işsiz ve evsiz kaldı. Ayrıca çeşitli salgın hastalıklar da ortaya çıktı.
Savaş sonrası devletler, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için birleştiler.
Savaş bittikten 3 yıl sonra da sivil vatandaşların haklarını korumaya yönelik İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kabul edildi.
Bildirge, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948'de hazırlandı ve 10 Aralık 1948'de Genel Kurulun Paris'te yapılan oturumunda kabul edildi.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, sadece belli bir ülke veya kesimi değil tüm dünyayı kapsıyor. Bu nedenle de oldukça önemli.
Peki ne var belli başlı maddelerinde?
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.
Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya servet gözetilmeksizin hak ve hürriyetlerden faydalanmalıdır.
Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.
Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.
Herkes her nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin tanınması hakkını haizdir. Kanun önünde herkes eşittir.
Belli başlı maddelerini sıraladığımız İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi “bugün dünyada uygulanıyor mu” diye sorarsanız gönül rahatlığıyla “evet” yanıtını vermemiz ne yazık ki mümkün değildir.
Dünyanın bir çok noktasında insan hakları ihlalleri hala daha ne yazık ki tüm hızıyla sürüyor.
Ülkemizi ele alalım.
En büyük insan hakları ihlali, bizzat çok gelişmiş denilen çağdaş batı tarafından Kıbrıs Türküne yapılmıyor mu?
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde sözü edildiği gibi dili, dini, kültürü, geçmişi ve beklentisi farklı olan bir halkın kendi geleceğini tayin etme hakkı yok mu?
Dünya zalim. Güçlülerin hukuku, “uluslararası hukuk” kisvesi altında güçsüz olan ülkelere giydirilmeye çalışılıyor.
O ülkelerin en temel insan hakkı talebi ise yok sayılıyor.
Biz de ancak güçlü ve birlik olduğumuz sürece bize dikilmeye çalışılan o elbiseyi yırtar atabiliriz. Aksi halde en temel insan hakkımızı bile biz çok görürler. Bizden söylemesi…


Bu haber 5101 defa okunmuştur

:

:

:

: