SİZLER

Hepiniz gerçekten HARİKASINIZ...

Hepiniz gerçekten HARİKASINIZ...
Yazılarıma zaman ayırıp OKUYORSUNUZ..
Üşenmeyip DÜŞÜNÜYORSUNUZ...
BANA NE demeyip YORUM yazıyorsunuz....
En önemlisi de BİZİMLE PAYLAŞIYORSUNUZ...
Fevkalade insanlar olduğunuzu biliniz...
İYİ Kİ VARSINIZ...
NE OLUR VAR OLMAYA DEVAM EDİNİZ...

SESİM

Sesim
Ulaşmalı sana
Sözcüklerim değmeli
Dokunmalı yüreğine...

Yoksa
Sensiz
Ve sessiz
Sonsuz bir boşlukta
Yok olurum sonra...

Ayşe TURAL

MERHABALAR!

Yaşam denizinde kulaç atan yüzücüleriz hepimiz… Yolumuz kesiştiğinde yakından görebildiğimiz, içini ayna gibi okuduğumuz yüreklerle buluşuveriyoruz ansızın…

Ne güzel!
İşte hayatın sürprizi de bu…

Bizler gizem dolu bu yolda farkına varışlarımızla doruklara ulaşabiliriz. Küçük dokunuşlarla yeni kozaların örülmesine katkıda bulunabiliriz. Başka hayatlara dokunabiliriz.

Satırlar arasında gezinirken
yüreklerimizin dalgalanışlarını birlikte hissedebiliriz.

Şöyle ki, siz onları okumaya başladığınızda sizin yüreğinizdeki bir yerlere dokunacak…
İçinizi derinden titretecek…

İşte ben bu dokunuşları seviyorum. Bir yazar olarak yazma amacım da bu zaten…
Olabildiğince çok yüreğe dokunabilmek…
Bir cümle bile düşündürse sizi, içinizdeki yaşama sevincinizi ortaya çıkarsa bu bana yeter…

Tıpkı, baharda rengarenk çiçeklere dokunarak onları derin uykularından uyandıran kelebekler gibi…

Benim yazma serüvenime okuyucu olarak katılmanız bizi birlikte ışıklı bir yola çıkarıyor. Ruhumuzun yalnızlığında birilerine rastlamak olağanüstü güzel…

İşte o noktada birbirimizi görmesek de tanışıyoruz, kaynaşıyoruz. Yalnızlık gömleği sıyrılıyor omuzlarımızdan… Yüzümüzü birbirimize dönüyoruz…

İnsanlık adına, masmavi gökler kadar aydınlık, güneş gibi sıcacık ve kuşlar gibi özgür bir dünyaya kanat çırpmaya başlıyoruz o zaman…

Biliyorum ki ben size kendimi anlatabildiğim kadar varım…

Yaşamın aynasına gelin birlikte bakalım şimdi…

BUGÜN

bugün
hayatın gülen yüzünden
SENİ toplasam diyorum...

toplasam da
sevdalı yüreğimde
saklasam...

Ayşe TURAL

CESUR YÜREKLİLER

Yaşamınızda yeni adımlar atmaya korkuyorsunuz mesela...

Tıpkı kabuğundan çıkmadan etrafı gözleyen kaplumbağa gibi...

Yeni insanlara elinizi uzatmaya çekiniyorsunuz...
Hatta ödünüz kopuyor...

Size göre herkes tehlikeli...
Art niyetli...
Sizden yararlanmayı düşünüyor....

Allah aşkına siz kendinizi ne zannediyorsunuz?

Yaşıyor musunuz yani?
Ot gibi...
Hani kıyıya bağlanmış tekneler gibi...

İçinizi çeke çeke enginlere bakacaksınız ve o sahilde çürümeye mahkumsunuz...

Yaşamak CESUR yüreklilerin işidir...

RİSK almayanlar kaybetmeye mahkumdur...

TANIŞMA

durdum
baktım
zaman tünelinde...

beni
bir yerlerde vurdular
öldüm...

aslında...
gökyüzüne kurşun sıktılar
yüreğim sırılsıklam...

bütün bir sonbahar
ansızın düşüverirse gözlerine
başka yerde arama
BEN ordayım...

Ayşe TURAL

GÜÇLÜ OLMAK

Yakınmayı sevmiyorum ben... Mızmızlanmayı da...
Kendime yakıştıramıyorum çünkü...

İnsan ONURLU davranmalı her zaman, her koşulda...

Zayıflığınızı ilan ettikçe zayıf olursunuz çünkü...

İnanın çoğu insan sizi çaresiz görmeye bayılır...

Unutmayın kendinizi GÜÇLÜ hissettikçe daha güçlü olursunuz...

NEDENSİZ

yüreğim pır pır etmeli
sesini duyunca
elim ayağım titremeli
sevdadan...

aklım bir karış havalarda
martıları seyretmeliyim...

nedensiz şarkılar mırıldanıp
gülümsemeliyim balıkçılara...

merhabalarım olmalı
tanımadıklarıma...

aklıma geldikçe gülüşün
mor akşamlar çökmeli gözlerime...

Ayşe TURAL

KÜÇÜK ŞEYLER...

İnsanlar zamanlı zamansız ayrılıverir aramızdan... Düşünemeyiz... Düşünemeyiz de bitmeyen kırgınlıklarımız, dargınlıklarımız ve kaprislerimizle uzaklaşmışızdır onlardan…

Ardından kayıplar gelir... İstediğiniz kadar hayıflanabilirsiniz. Elinizden bir şey gelmez...

Sahi niçin küstüğünüzü bile hatırlamazsınız oysa... İçinizde acısı kalır... Değdi mi yani... Küçük şeylerdir hani... Küçük şeyler....

Yaşam güzellikleri ıskalamaya gelmez. Güzellikler de hep ayrıntılarda gizlidir... Yani küçük şeyler... Aslında bizi en mutlu edenler de küçük şeylerdir.... Küçük şeyler...

KİM BİLİR

Kim bilir
Daha ne kadar çok
Zamanlar var yaşanacak
Kalpleri kırmaya
Gönülleri incitmeye...

Kim bilir
Ne kadar zaman var
Öfkeye, kızgınlığa...

Kim bilir
Ne kadar az zaman kaldı
Sevmeye, sevilmeye....

Ayşe TURAL

YALNIZLIK MAĞARASI...
Son on yıllarda arttı yalnızlıklarımız... Kalabalıklar içinde yalnızlaştık... Gevşeyen ya da kopan aile bağlarına isimler uydurduk... Bahaneler bulduk... Eski dostluklarımız yerini günü birlik buluşmalara bıraktı...

Derinliği olmayan duygular, sözde sarılmalarla geçiştirdiğimiz kısa anlar... İki insan gerçekten yüreklerini ortaya koyarak, birbirini en son ne zaman can kulağı...yla dinledi? Hangi güzel insanı, en son ne zaman kucakladınız?

Gözlerinin içine bakıp da içinin acısını anladığınız birisi var mı? En son kiminle düşüncelerinizi paylaştınız? Açık açık... Sözcüklerinizin arkasına saklanmadan hem de..

Gitgide yalnızlaştık... Yalnızlığımıza yeni isimler de uyduruverdik hemen... Mecburi yalnızlıklar, gönüllü yalnızlıklar... Bence bir de farkında olmadan yaşayıp gittiğimiz yalnızlıklarımız var... Bana göre en kötüsü de o...

Mağaralarımıza çekildik... İncinmekten, incitilmekten korktuğumuzdan... Yalnızlığımızı kimseler bilmesin istedik...

YANLIŞ YAPIYORUZ AMA... HAYDİ ÇIKIN... BİRİNE ANLATIN DUYGULARINIZI... YALNIZLIKLAR PAYLAŞILDIKÇA AZALIR...

KİM BİLİR

Kim bilir
Daha ne kadar çok
Zamanlar var yaşanacak
Kalpleri kırmaya
Gönülleri incitmeye...

Kim bilir
Ne kadar zaman var
Öfkeye, kızgınlığa...

Kim bilir
Ne kadar az zaman kaldı
Sevmeye, sevilmeye....

Ayşe TURAL

UMUT HEP OLSUN

Yaşamımızın her anında o var. İnsanoğlu ne kadar olduğunu bilemediği bir süre yaşıyor ve noktayı koyuyor. Elbette sürenin uzunluğu, kısalığı önemsiz değil. Ne var ki ortalama ömürde neler yaşandığı ve nasıl yaşandığı önemli…

Olaylara bakış açımız, yaşamla ve sorunlarla başa çıkma tarzımızı belirliyor. Ne kadar olumlu tutum sergilersek her şey daha kolay bir yol çiziyor.

Kısacası her insan her olaya farklı yaklaşıyor. Sorunları farklı yollarla çözüyor. Bunu yaparken de kendinden tavizler veriyor.

Her kayıp bize tecrübe olarak dönüyor anlayacağınız…

KISA DEVRE

sarmaş dolaşında beynim
gelecek günlerin...
telaşında yüreğim
bekleyişlerin...

acaba
kestirmeden gidip
kısa devre mi yaptırmalı aşka? ...

Ayşe TURAL

ZAMAN HAŞARI ÇOCUK

Bence zaman denilen haşarı çocuk hiç durmuyor. Önemli olan bizim ona ayak uydurmamız. Elimizi çabuk tutup yapmak istediğimiz, gerçekleştirmek istediğimiz her şeyi bugüne sığdırmamız.

Unutmayınız ki, fırsatlar karşınıza bugün çıkar. Karşınıza çıkan fırsatları, dişinizi tırnağınıza katarak en iyi şekilde değerlendirin. Çünkü bazı kapılar hayatınızda sadece bir kez açılır.

Mutlu bir hafta sonu diliyorum herkese…
Bu haber 3994 defa okunmuştur

:

:

:

: