25 Aralık 2022 tarihinde Pazar günü seçim sandıklarına gittik. 4 yıl boyunca hizmet alacağımız yerel yönetimde aday olan Belediye Başkanları, Belediye Meclisi Üyeleri, muhtar ve Azalar için sandığa irademizi oyumuz ile aktardık. Sandıklar pazar gecesi açıldı. Yüksek Seçim Kurulu kesin sonuçları açıklayıncaya kadar beklemek durumundayız. Belediye Başkanlıkları için adayların kesin olmayan sonuçlara göre isimler belli olsa da bizler isimleri kesin olarak yazmak için gereken zamana sahip değiliz. Nedeni yazılarımızı Sandıklar açılmadan ve her zamanki gibi Pazar günü erken gazete idaresine göndermek durumunda oluşumuzdandır.Yerel seçimlerde kişilerin tanışıklığı insan münasebetleri ve bu ilişkilerde,yüz yüze temastaki meslek sahipleri her zaman her halükarda daha çok avantaj sahibi oluyorlar. İnsana dokunan ve insan kalbini kazananların bu avantajı seçilebilmek adına sürekliliğini bir şekilde korumaktadır. Koruyor ki siyasette devamlı kazanan ayni isimlerdeki tekrar seçilebilmenin kanıtı olmaktadır. İnsanımız vefalıdır,iyiliği ve aldığı hizmeti unutmayandır. Mevcut kazanmışların şansı bundan dolayı siyasette ilk adımı atan kişilerin önünde olmakta onlar hizmetleri oranında seçimde bir ayrıcalık kazanmaktadır. Her seçimin bir kaybedeni olacaktır. Ancak kaybedenlerin kazançları tecrübede kendileri için inkar edilemez biz artı olacaktır. 18 belediyede kazanan tüm belediye başkanlarını elbetteki tebrik edeceğiz. Ancak hizmetlerinin de takipçisi olacağız. Belediye meclis üyelerinin de hangi partinin daha çok üye kazandığının belirlenmesi de seçim sistemindeki mühür, tercih ve karma oylar olduğu cihetle sayımın geç biteceği bildiğimiz konulardır. Muhtarların bağımsız olarak girdikleri bu seçimde dört aza ile birlikte belirlenmesi ile onların da görevleri yeniden başlayacaktır. KKTC genelindeki yerel yönetimlere yeni dönemde başarılar diliyoruz. Seçim sonuç analizi ile ilgili ve rakamları tam görmeden pek fazla bir şeyin yazılması mümkün olmayan bir seçimin ertesi günündeyiz. Her okuduğum ve beğendiğim güzel ve hayata dair hikayeleri sizlerle paylaştığımı biliyorsunuz. Sosyal medyada kitabın ön yüzü olduğu kadar arka yüzü de vardır ve bu arka yüzde; belirtilenler grup içerisindeki üyelere, birbiriyle iletişimin varlığını yaşamaktadırlar. Bir arkadaş gurubunda çok beğendiğim ve mutlulukla ilgili bir anlatımı, yorgun geçen bir seçim süreci sonrası faydalı olur düşüncesiyle sizlerle de aktarıyorum. Umuyorum ki eğer okumamış iseniz sizlerde bu paylaşımdaki ana detaydan memnun olacaksınız. Hikaye başlığı; “DÖRT MUM..! Dört mum yavaşca yanıyordu. Ortam çok sessizdi ve konuşmaları duyuluyordu İlk Mum konuştu; Ben ´BARIŞIM´ dedi Hiç kimse benim yanık kalmamı istemiyor biliyorum ki söneceğim dedi. Kısa süre sonra alevi azaldı yavaşca söndü. ... İkinici Mum konuştu; Ben İNANCIM dedi Neredeyse herkes, beni artık gerekli görmüyor. O nedenle artık bana gerek yok dedi ve konuşmasını bitirdi Alevi azaldı ve söndü Üçüncü Mum konuştu ; ben SEVGİYİM dedi yanık kalmam için artık gücüm yok insanlar beni bir kenara bıraktı ve önemimi anlamadı kendilerine en yakın olanları bile sevmeyi unuttular dedi Alevi azaldı ve söndü Ansızın bir çocuk odaya girdi ve üç mumun yanmadığını gördü. “NEDEN YANMIYORSUNUZ SİZİN SONUNA KADAR YANMANIZ GEREKİR” dedi ve ağlamaya başladı Dördüncü Mum çocuğa döndü ve ; “KORKMA BEN HALA YANIYORUM DİĞER MUMLARI YENİDEN YAKABİLİRİZ” ben UMUDUM dedi. Parlayan gözlerle çocuk umut adlı mumu aldı ve diğer mumları tekrar yaktı. “UMUDUN ALEVİ YAŞAMINIZDAN HİÇ EKSİK OLMASIN” ve böylece hepimiz UMUDU, BARIŞI, SEVGİYİ ve İNANCI sürdürebilelim...”