ZAMANI DEĞERLENDİREBİLMEK

Zaman nedir? Zaman gerçek mi? Zaman kavramını bu sonsuz boşlukta biz mi icat ettik?

Zaman nedir? Zaman gerçek mi? Zaman kavramını bu sonsuz boşlukta biz mi icat ettik? Zamanı harcamak nedir? Bir şeyler öğrendiğimiz, herhangi bir olay ya da durumla karşılaştığımız zamanlarda mı gerçek bir zamandan bahsetmiş oluyoruz? Sabah güneşiyle başlayan bu zaman diliminin güneşin ortadan kaybolması ve ayın birden belirmesiyle oluşan zaman aralıkları olduğunu söyleyebilir miyiz?
Zaman
Zaman veya vakit, ölçülmüş veya ölçülebilen bir dönem, uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik. Zaman kavramı, tarih boyunca felsefenin ilgi alanlarından biri olmasının yanı sıra Matematik ve Fizik çalışmalarının da önemli alanlarından biridir. Dediğimiz gibi bu kavram, Felsefenin has konularından biri. Bunun içindir ki bu kavramın üzerinde bir kez değil; on kez düşünülmeliyiz. Zaman üzerine düşünmeye başladığımız an, ele almamız gereken ilk kavram 'değişim' olmalıdır. Olaylar arasında ve olayların bizzat kendisinde gerçekleşen ve zamanın varlığına yönelik ilk izlenimlerimizin büyük bir kısmını barındıran değişim, 'oluş', 'akış' veya 'devinim' gibi kavramlarla da beraber düşünülmüştür.
Akışta Olmak
Dünyadaki zamansızlığın içinde kendimizce belirlediğimiz zaman diliminde akışta kalarak her günümüzü en iyi şekilde geçirmek bizim elimizde. Çok önemli işlerimiz varsa; zamanı göz ardı etmeden yaşamak gerektiğini bilmeliyiz. Bu tür işlerimiz dışında günümüzü saate hiç bakmadan da yaşayabilmemiz mümkün.
Zamanı Verimli Kullanmak
Verimli olabilmek için zamanı da verimli kılmamız şart. Önceliklerimizin hangileri olduğu üzerinde karar kılmalı, uzun süreli planlara odaklanmadan kısa süreli planlar yapmalıyız. İşlerimizi ertelememeli ve zamanımızı çalan insanlardan veya bazı faktörlerden uzak durmalıyız. Hangi işi yapıyor olursak, kendimize güvenmeli ve kararlı olmalıyız. Ruhumuza ve bedenimize yatırım yapmalıyız. Herhangi bir durumda beklememiz gerektiğinde beklerken zamanımızı sevdiğimiz şeylerle değerlendirebiliriz. Yetiştiremediğimiz işleri iş anlayışına güvendiğimiz kimselere devredebilmeliyiz.
Eriyen Saatler
Zaman, bazen bizim için önemlidir. Üniversite öğrencisi, bir proje yetiştirecektir; bir anne, hasta olan çocuğunu doktora götürecektir; işine geciken bir memur, müdürden azar işitmemek için iş yerine zamanında gitmek isteyecektir… Böyle durumlarda kolumuza, duvarımıza taktığımız ya da beynimize kazıdığımız akrep ve yelkovan, oldukça önem kazanır. Tüm bunları anlayabiliyorum; fakat böyle durumlar yokken sürekli saate bakmak, nerdeyse günün her saatinde alarm kurmak, çevreye saatin kaç olduğunu sormak, bana çok da anlamlı gelmiyor. Bazen, saatleri yakalayamamak, belki de en güzeli. Varsın yakalayamayın. Varsın, avuçlarınızın içinde eriyip giden zamanı seyretmekle yetinin. Bu erimelerin ardından sadece günün sizde bıraktığı izlenimlere odaklanın. Güneşin doğmasıyla başlayan ve güneşin batmasıyla son bulan güzelim günün ardından nasıl bakıyorsunuz? Sevecen, heyecanlı, mantıklı, hoşgörülü, üzgün, sevdalı, gururlu… ? Her akşam, yaşadığınız o günün değerlendirmesini yapın! Yapın ama; tüm bu yaşananlar bir illüzyon değilse tabii. Zaman, gerçek ya da illüzyon olsun olmasın; şu yaşadıklarımdan anladığım kadarıyla biliyorum ki zamana yetişemiyoruz. Zamanla yarışmak yerine; zamanı iyi değerlendirmeye bakalım!
Hepinize iyi seneler diliyorum.
Kaynakça:
https://tr.wikipedia.org
https://sinemaakademi.com.tr
Bu haber 1037 defa okunmuştur

:

:

:

: