Bir Cumhurbaşkanı düşünün…
Bir önceki selefinin aksine Türkiye’de katıldığı her toplantıda ayakta alkışlanıyor…
Bu halka yıllardır reva görülen “siz devlet değil, toplumsunuz” anlayışını elinin tersiyle yıkıp geçmiş…
Bir Cumhurbaşkanı düşünün…
Sokaktaki sıradan sade vatandaştan tutun da bu ülkenin en kıyıda, köşede kalmış garip gurebasına kadar herkesi dinliyor…
Cumhurbaşkanlığı kapılarını siyasi görüş ayırt etmeksizin herkese ardına kadar açmış…
Bir Cumhurbaşkanı düşünün…
1982'de Cambridge Üniversitesinden iktisat alanından mezun olmuş…
Diploması onun çeyreğine yetmeyenler karşısında bile alçak gönüllü tevazu sahibi olmuş…
Bir Cumhurbaşkanı düşünün…
Yıllardır federasyon söylemi adı altında bize biçilmeye çalışılan elbiseyi yırtıp atmış…
“Asla federasyon görüşmem. Biz de egemen devletiz” diyerek dünyaya kafa tutmuş…
Bu Cumhurbaşkanı’nın ismi elbette Ersin Tatar’dır…
5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu ülkenin makus talihini değiştirecek bir mücadeleye koyulmuş.
KKTC’nin tanınması için gecesini gündüzüne katmış, Türkiye ile birlikte bugüne kadar görülmemiş bir diplomatik atak başlatmış…
Ancak burası Kıbrıs…
Bu vatana karşı yapılan hiçbir hizmet ne yazık ki cezasız kalmıyor…
Böyle bir lidere karşı ne yazık ki son günlerde hiç hak etmediği amansız bir karalama kampanyası başlatıldı…
Amaçları bu halkın seçtiği lideri, yine onu seçenlerin gözünde küçük düşürmek…
Amaçları, “Asla federasyon görüşmem” dediği için onu cezalandırmak…
Basınıyla, kiralık kalemleriyle, toplarıyla, tüfekleriyle, bütün güçleriyle saldırıyorlar.
Ama yıkamazlar…
Ersin Tatar’ı yıkabileceğiniz tek yer sandıktır. Ona da daha 2 yıldan fazla var.
O zaman da son sözü siz değil, yine Kıbrıs Türk halkı söyleyecek.
Yapacağınız tek şey halkın iradesini hazmetmek. Hazmedeceksiniz. Başka çaresi yok. Bizden söylemesi…