AD VE SOYADI DEĞİŞİKLİĞİ

Ad ve soyadı kişiyi tanımlayan ve toplumdaki bireylerin birbirinden ayrılmasını sağlayan en önemli özelliktir.

Ad ve soyadı kişiyi tanımlayan ve toplumdaki bireylerin birbirinden ayrılmasını sağlayan en önemli özelliktir. Kişiler ad ve soyadlarını kendi iradeleriyle belirlemediklerinden ya da ad ve soyadları sebebiyle çeşitli sıkıntılar yaşadıklarından değiştirme ihtiyacı duyabilirler. Kişinin ad ve soyadının değiştirilmesi için haklı nedenlerinin bulunması halinde dava açabileceği Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Kanun’da haklı nedenlerden neyin kastedildiği belirtilmese de Yargıtay kararlarını incelediğimizde haklı nedenlerin neler olabileceğini belirlemek mümkündür. Kişinin adının ya da soyadının gülünç ya da genel ahlaka aykırı olması, kötü tanınan bir kişinin adıyla özdeşleşmesi gibi sebepler haklı sebep olarak kabul edilebilir. Yargıtay kararlarında vatandaşlık ve din değişikliğinin de haklı sebep olarak kabul edildiği görülmüştür. Ayrıca adın ve soyadının yazımında hata yapılması durumlarında kişiler bu hataların düzeltilmesi için dava açabilmektedirler.
Ad ve soyadı değiştirme davası ile düzeltme davası arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Değiştirme davalarında, adın tamamen farklı bir adla değiştirilmesi mümkünken; düzeltme davalarında hatalı adların düzeltilmesi sağlanmıştır.

Özellikle eski yıllarda okuma yazma oranlarındaki azlığa ve isim telaffuzlarındaki hatalara bağlı olarak çok fazla yazım hataları yapılmış ve bu hataların düzeltilmesi için birçok kişi mahkemeye başvurmuştur. Belirtilen sebeplerle de geçtiğimiz yıllarda Nüfus Hizmetleri Kanunu’na yapılan düzenlemeyle belirli bir süre için nüfus müdürlüğüne yazılı olarak genel ahlaka aykırı olan, gülünç olarak değerlendirilen, yazım ve imla hatası olan ad ve soyadlarının mahkeme kararı olmadan İl ve İlçe İdare Kurulu’nun vereceği kararlara değiştirilmesi imkanı tanınmış; daha sonrasında da başvuruların e-devlet üzerinden yapılabilmesi sağlanmıştır. Başvuru için verilen süre 24 Aralık 2022’ye kadar uzatılmış ve sağlanan bu imkandan birçok kişinin yararlandığı görülmüştür.

Ad ve soyadı değiştirme kişiye sıkı sıkıya bağlı olup; dava, kişinin kendisi ya da özel vekalet verdiği avukatı tarafından açılabilmektedir. Ad ve soyadı değişikliği davalarında, davalı taraf Nüfus Müdürlüğü olmakta ve görevlendirilen kişi davaya katılmaktadır. Kişiler ad değiştirmek istemelerindeki haklı sebebin varlığını ispat etmekle yükümlüdürler. Bu davalarda en çok başvurulan delil ise tanık delilidir.

Ad değiştirme davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise talepte bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir.
Davanın olumlu sonuçlanması durumunda adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Kişilerin isimleri değiştirildikten sonra çocukları bulunmaktaysa çocukların ana ve baba adına dair olan kayıtları değiştirilmektedir. Soyadının değiştirilmesi durumlarında ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadı düzeltilir.
Medeni Kanun’un 27. maddesine göre, adın değişmesiyle kişisel durum değişmemektedir. Yani kişinin medeni hali, nüfusa kayıtlı olduğu yer, doğum tarihi gibi kişisel bilgileri değiştirilememektedir.
Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir. Burada bahsedilen zararın ispatlanabilmesi önemlidir.
Bu haber 495 defa okunmuştur

:

:

:

: