İCRA DAİRESİ HACİZ VE YAKALAMA ŞERHİNİN KALDIRILMASI İÇİN TAHSİL ÜCRETİ TALEP EDEBİLİR Mİ?

Harç; kısaca, devletin yerine getirdiği hizmet karşılığında aldığı bedeldir. Bu bağlamda, devletin yerine getirdiği türlü hizmetlere karşılık olarak ayrı ayrı harç bedellerinin olduğunu söylemek mümkündür.

Harç; kısaca, devletin yerine getirdiği hizmet karşılığında aldığı bedeldir. Bu bağlamda, devletin yerine getirdiği türlü hizmetlere karşılık olarak ayrı ayrı harç bedellerinin olduğunu söylemek mümkündür.
İcra takipleri de bu bağlamda, alacaklıya borcunu ifada bulunmayan borçlunun borcunun alacaklıya sadece devlete tanınan bir hukuki yolla, cebri icra yoluyla yerine getirilmesidir.
İcra dosyalarında davanın takibinin başlatılmasından sonra ermesine kadar devlet dairelerinin işlemleri, devlet adına bir hizmeti yerine getirmesi olduğundan icra dosyalarının çeşitli aşamalarında da devlete ait harç bedelleri söz konusudur.

Tahsil harcı ise, İcra İnfaz Kanunu’nun 59 maddesi kapsamında; borçluya ait olan, mevzubahis olan borcun alacaklıya ödendiği sırada alacakla birlikte kanun koyucunun belirlediği oranlarda alınan bir bedeldir. Bu oranlar Harçlar Kanunu’nun İcra ve İflas Harçları başlığında düzenlenmiştir. Kanunda açıkça belirtildiği üzere, ödeme veya icra emrinin tebliğ edilmesinin ardından hacizden önce ödenmiş olan para tutarının %4,55 oranında; hacizden sonra ödenmiş para tutarlarının %9,10’u oranında; haczedilen malların tevdii edilmesinin ardından tahsili gerçekleştiren para tutarının %11,38’i oranında tahsil harcı alınmaktadır.

İcra dairelerinin talep ettikleri tahsil harcı, borcun artık sona erdiği anlamına gelmekte ve dosyayı kapatırken ödenmektedir. Dava dosyası kapanırken, söz konusu mallar üzerindeki haciz ve yakalama emirleri, borç tahsil edildiği için artık son bulmaktadır.

Ancak bazen, dava dosyasındaki yakalama kararı ya da haczin kaldırılması dava dosyasının kapandığı anlamına gelmez. İcra takibi dosya üzerinde devam eder ancak yakalama kararı ve/veya haciz emrinin şerhi kaldırılmış olur.
Böyle durumlarda icra dairelerine ödenmesi gereken tahsil harcı bulunmamaktadır. Pratikte icra davalarında sıklıkla karşılaşılan bu duruma Barolar Birliği de çözüm önerisi sundukları dosyada icra memurlarının tahsil bedeli belirleme yetkisinin olmadığını dile getirmiştir.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, tahsil harcının ancak ödeme emri tebliğinden sonraki işlemler sebebiyle alınacak olmasıdır. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin E.2013/16933, K.2013/24552 sayılı kararında da tahsil harcının ödeme emrinin tebliğinden sonraki işlemler için alınacağının altını çizmiştir.

Son olarak, gayrimenkullerin haciz işlemleri tapuya müzekkere ile şerh edildiğinden (Yargıtay 12.H.D E.2020/8905, K.2021/5030), haczin tapudan kaldırılabilmesi için yine müzekkere gerekmektedir. Müzekkerenin tebligat ile icra dairesine ulaşması gerektiğinden, haczin kaldırılması sırasında ödenmesi gereken tek tutar tebligat tutarıdır.
Sonuç olarak, borcun gerçekten tahsil edilmiş olarak ortadan kalktığı durumlar dışında haczin kaldırılması gerektiği durumlarda, haczin kaldırılması için herhangi bir tahsil harcı ödenmeyecektir.
Bu haber 502 defa okunmuştur

:

:

:

: