Uçak biletleri artık iyice kontrolden çıktı. Gerçi kontrol var mıydı? Orası da meçhul. Ülkede pek çok şey gibi uçak biletleri de eklenen bin bir çeşit vergiyle ulaşılması güç noktalara geldi.
Öğrencilerin sömestr tatiliyle KKTC’den Türkiye’ye tek yönlü bilet fiyatları ortalama 3 bin TL’ye kadar çıktı.
İşin garip yanı Larnaka’dan Atina aktarmalı İstanbul bilet fiyatları ise bu fiyattan ortalama 500 TL daha ucuz.
Akıl alır gibi değil.
İş öyle bir noktaya geldi ki öğrenciler ülkelerine ziyarete gidemiyor, aileler gelemiyor.
Kıbrıs böyle giderse yakında turizm ya da eğitim adası diye değil de “mahsurlar adası” olarak anılacak.
Üstelik her yıl büyük umutlar beslediğimiz turizm de bu uçak biletleriyle yerinde sayacak gibi görünüyor.
İşin uzmanları konuşuyor. “İstanbul’dan KKTC’ye gelecek bir kişinin Avrupa’ya gitmesinin çok daha mantıklı. Çünkü bizim sadece vergimiz 40 euro” diyor.
Bu durum ülkenin tanınma kampanyasına da darbe vuruyor. Sorarım size. Bu bilet fiyatlarıyla bu ülkeyi kim tanımak ister?
Bu gidişle olsa olsa üç beş kumarcıyla “turizm yapıyoruz” diye oyalanmaktan başka çaremiz kalmayacak.
Bu ülkeyi dış dünyada “turizm adası”, ”eğitim adası” gibi söylemlerle pazarlıyoruz. Ama önemli olan bu söylemlerin altını doldurmaktır.
Bu uçak biletleriyle bu ülkede ne turizm olur, ne de öğrenci gelir?
Ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çok acil adımlar atması şart olmuştur. Eğer KKTC’nin Türkiye’nin iç hat kategorisine alınması bilet fiyatlarındaki vergi miktarını azaltacaksa bu da değerlendirilebilir. Bu konuda siyasi lafazanlıktan geri durulmalıdır.
Ya da daha fazla firmanın buraya uçması oluşacak rekabet ortamıyla fiyatların düşmesine etki edecekse bu uçuşlar bir an önce teşvik edilmelidir.
Sözün özü şudur. Ne yapılacaksa bir an önce yapılmalıdır. Aksi halde bu bilet fiyatlarıyla dünyanın bize ambargo uygulamasına gerek kalmayacaktır. Çünkü zaten biz en büyük ambargoyu kendi kendimize uygular duruma geldik. Buradan uyaralım. Bizden söylemesi…