Kaşık

Küresel ısınma ve iklim değişikliği, adaların tarımı üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde ortalama sıcaklığın artmasına neden olur ve bu, adaların tarımının verimliliğini etkiler.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği, adaların tarımı üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Küresel ısınma, dünya genelinde ortalama sıcaklığın artmasına neden olur ve bu, adaların tarımının verimliliğini etkiler.

Adalar, yer kısıtlamaları nedeniyle sınırlı toprak miktarına sahiptir ve bu, tarımın verimliliğini sınırlar. Küresel ısınma, bu zaten sınırlı toprakların verimliliğini daha da azaltabilir. Adaların tarımı, iklimin değişmesi nedeniyle mevsimlerin değişmesine ve su kaynaklarının azalmasına maruz kalır.
Adaların tarımı, düzenli ve yeterli yağışına bağlıdır ve küresel ısınma nedeniyle, yağış düzeninin bozulması tarımın verimliliğini düşürür. Adalar aynı zamanda deniz seviyesinin yükselmesine maruz kalır ve bu, toprakların salınmasına neden olabilir ve tarımı zararlı hale getirebilir.
Küresel ısınma aynı zamanda, bitkiler ve hayvanlar için zararlı olan zararlı böceklerin ve hastalıkların yayılmasına neden olabilir. Bu, adaların tarımı için gerekli bitkilerin ve hayvanların verimliliğini düşürür ve tarımın ekonomik açıdan zararlı hale gelmesine neden olabilir.
Adalar, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle öncelikli olarak etkilenen yerlerdir. Adaların tarımı, bu etkilerin azaltılması için öncelikli olarak korunması gereken bir alandır. Adaların tarımının korunması için, çevre koruma çalışmalarının yanı sıra, tarım teknolojilerinin geliştirilmesi ve tarımı destekleyen politikaların uygulanması gerekmektedir.
KKTC ‘de Kuraklıkla mücadele her nekadar yapılsa dahi iklim şartları nedeni ile ülkemiz Kuraklık nedeni ile mağduriyet yaşarken çiftçilerimiz olduğu kadar hayvan yetiştiricileri de bu mağduriyeti yaşamaktadır. Ülkemizde Kuraklık ile ilgili olarak “Genel Tarım Sigortası” bu konuda gerekli tesbitleri yapmaktadır. Genel Tarım Sigortası çalışmalarını çok yakından gerek SÜTEK müdürlüğü yaptığım yıllarda izlediğim gibi Genel Tarım Sigortası Yönetim Kurulu üyesi olan ve sonraki yıllarda bu görevini icraatta müdür olarak sürdüren rahmetli eşim Ziraat Yüksek Mühendisi Özel BEROVA ‘nın çalışmaları ile yakınen takipte oldum. Kurdukları sistem ve yasal düzenlemeler ile çiftçimizin güvencesi olmaya devam eden kurumumuz halen faaliyettedir.
Anavatan Türkiye KKTC Su Temin Projesi ile deniz altından ülkemize suyu getirmiş olması ülke halkı için büyük bir değer taşımaktadır.
Geçen günlerde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘nın muhterem eşi Sayın Emine Erdoğan’nın kuraklıkla ilgili çalışmalara öncülük ettiğini gerek haberlerden gerekse sosyal medya hesabından öğrendik. Ne diyor Sayın Emine Erdoğan “Kuraklıkla mücadele aslında bir yaşam mücadelesidir. Bilinçsiz su tüketiminin ekosistemde yıkılan bir yuva anlamına geldiğini unutmamalıyız.
Bu şuurla başlatılan Su Verimliliği Seferberliği ile damlaya damlaya çoğalarak yaşanabilir gelecek umudunu yeşerteceğimize inanıyorum.
Seferberlik, alternatif su verimliliği uygulamaları için bir rehber olacak. Bu yolda öncelikli gayemiz, mücadele ruhunun tüm vicdanlara sirayet etmesi. Basit önlemlerle kişi başına düşen günde beş damacana su kaybını engelleyerek, dünyanın kurtuluş hikâyesini yeniden yazabiliriz.” paylaşımını Twiter hesabından yapmıştır, o halde ülkemizde de böyle bir seferberliğe gerek vardır. Umarım örnek alınır!
Bu güne söz mü? “Toprağı işlersen ekmeği dişlersin. ‘Ne doğrarsan aşına o gelir kaşığına’ diye boşuna dememişlerdir.”
Bu haber 2925 defa okunmuştur

:

:

:

: