6 Şubat 2023 sabaha karşı Türkiye’de olan ve Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen, çevre il ve ilçelerde de etkisi hissedilen deprem, hepimizi derinden üzmüştür. Depremler, yer kabuğundaki çatlamalar sonucu ortaya çıkan doğal afetlerdir. Yer kabuğu üzerinde bulunan kaya tabakaları arasındaki çatlamalar, yer kabuğunun hareketi sonucu meydana gelir.Konusunda uzmanlar bu depremin korkunç bir felaket olduğunu açıklamaktadırlar. Nitekim “İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü Başkanı/Carlo Doglioni: 'Türkiye, 30-40 saniye içinde üç metre hareket etti! Bu daha önce yaşanmış, görülmüş bir durum değil. Bu o kadar güçlü ve şiddetli bir deprem ki yıkılan binaların hepsi depremin enerji dalga boyunun gittiği yöne doğru yıkılmış. Maraş'ın dağ silsilesinde yaklaşık 40 km'lik bir yarık oluştu. Bu olağanüstü bir durum. Türkiye 3 metre Arap Yarımadası'na doğru kaydı. “ yorumları ile dikkat çekendir. Debremi yaşayan korkusunu bir o kadar bilendir. Şahsen 2019 Eylülünde yaşadığımız istanbul depremi ilk 4.8 sonrasında 5.8 şiddetinde olmuş ve sarsıntı, gürültü ile bizlerdeki psikolojik yönden izi halen silinmemiştir. Türkiye’de ömrümüze rast gelen ve olan bütün depremlerde büyük acılarımız olmuştur. Dünyada olan depremler de bize her zaman üzüntü verendir.Geriye dönüp baktığımızda 2005 yılında Endonezya ‘da olan deprem ve Tsunami sonrasında doktor oğlum Kandemir Berova’nın oradaki arama ve kurtarma çalışmaları için Türkiye’nin Kızılay ekibi ile KKTC ‘den gönüllü doktor ve bir kaç hemşirenin Endonezya ‘ya gittiklerini dün gibi hatırlıyorum. Deprem; günü saati gecesi gündüzü tarihi belirsiz olan içimizde her daim var olan tarifsiz bir doğal afet korkusudur. Türkiye güçlü bir devlettir ve bu yarayı her türlü imkanı ile sarmış olacaktır. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan açıklamaları ile alınan ve alınacak olan tedbirleri büyük bir dikkatle izliyoruz. Ülkemizden deprem esnasında Türkiye’de bulunan sporcu öğrencilerimizin Adıyaman’da bulunmaları ve birçok sporcumuzun, öğretmen ve velilerinin enkaz altında kalıp tüm çabalara rağmen kurtulmalarının mümkün olmayışı,tarifi mümkün olmayan bir üzüntüyü bizlere yaşatmıştır. Depremin duyulduğu andan itibaren KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, Başbakan Sayın Ünal Üstel hükümet nezdinde gerekli kararları üretmişlerdir. Birçok sivil toplum örgütü başta Kızılay olmak üzere Türkiye deprem bölgesine yardımları yarattıkları imkanlar dahilinde göndermişlerdir. Koordinasyonda Büyükelçi Metin Feyzioğlu her türlü kolaylığı sağlamıştır. Eğitim Bakanı Sayın Nazım Çavuşoğlu’nun veliler ile birlikte Adıyaman’da oluşları ve Tarım Bakanı Sayın Dursun Oğuz’a ve bölgeye giden tüm ekiplere teşekkürümüz vardır. Türkiye’de olan Depremlerin her defasında, halk üzerindeki korkunç etkisi,arkada kalanların hikayeleri ile dökülen gözyaşları hep anılarımızda birikmiş bir yara olarak halen, iyileşmemiş bir üzüntü olarak zihinlerde yerini muhafaza ediyor! Star Kıbrıs gazetesinde 14 Şubat 2017 tarihinden itibaren o yıllarda Ada Tv Haber Müdürü olan Sayın Nihan Yücel teşviki ile başlayan köşe yazarlığımın 7. Yıl dönümü başlangıcında böylesine acı bir olayın kelimeler ile ifadesi hakikaten çok zor. Bu günde Sayın Yurdagül Atun’a da teşekkürler, ilk yazımı konuk yazar olarak “Gizemli Bohça” olarak 12 Şubat tarihinde “Haberal Kıbrıs” gaztesinde paylaşmıştı… ve yazımın özü eski zamanlarda yaşlılarmızın dolaplarında sakladıkları bohça içindeki kefendi! Güne bırakacağım sözüm ise sosyal medya hesabımda yazdığım paylaşımım olsun! “Ya Rabbim, kalbimizdeki üzüntüye sabır ver… Bize acılarımızı kabul etmeyi ve hayatın devam ettirilmesini kolaylaştır. İçimizdeki huzuru ve sükûneti koru ve bize güç ver! Vefat edenler rahmetin enginliği içinde yatsın, ebedi huzura canlarımız kavuşsun! Tesellinin tarifi yok!”