Yarısı sabır yarısı şükür

Kriz yönetimi, bir kriz durumunda, önceden belirlenmiş bir plan dahilinde, hızlı ve etkili bir şekilde hareket ederek krizin olumsuz etkilerini minimize etmeye çalışan bir yönetim sürecidir.

Kriz yönetimi, bir kriz durumunda, önceden belirlenmiş bir plan dahilinde, hızlı ve etkili bir şekilde hareket ederek krizin olumsuz etkilerini minimize etmeye çalışan bir yönetim sürecidir. Kriz yönetimi, acil durum yönetimi, felaket yönetimi veya risk yönetimi olarak da adlandırılabilir. Kriz yönetimi süreci, krizin ne olduğunu, kimleri etkilediğini ve nasıl çözüleceğini belirlemek için acil eylem planlarının hazırlanması, krizin sebeplerinin analiz edilmesi, stratejik iletişim planlarının oluşturulması ve risklerin azaltılması gibi birçok farklı aşamayı içerir. Bir kriz yönetimi planı hazırlamak, kriz anında etkili bir şekilde hareket etmek için kritik öneme sahiptir. Bu plan, kriz durumunda yapılması gereken işlemleri ve sorumlulukları belirleyen detaylı bir rehberdir. Kriz yönetimi planı ayrıca, kriz öncesi hazırlıkların yapılmasını, kriz sırasında hızlı karar verilmesini ve kriz sonrasında toparlanma sürecinin yönetilmesini sağlar. Kriz yönetimi sürecinde, açık ve etkili iletişim önemlidir. Krizle ilgili bilgilerin doğru bir şekilde iletilmesi, halkın kriz durumuna hazırlanması ve kriz sonrasında toparlanma sürecinde insanların güveninin yeniden kazanılması için önemlidir. Kriz yönetimi, bir organizasyonun veya olağanüstü beklenmedik veya zorlu bir durumla karşı karşıya kalması durumunda yöneticilerin aldıkları aksiyonlarla krizi yönetme sürecidir. Kriz yönetimi, idarenin etkili bir şekilde kullanılmasını gerektirir. İdare, organizasyonun hedeflerine ulaşmak için kaynakları planlama, yönetme ve kontrol etme sürecidir. Kriz yönetimi, idareyi zorlar ve organizasyonun kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmasını gerektirir. İdarenin görevi kriz yönetimi sırasında aşağıdaki işlevleri yerine getirmesidir . Kriz yönetiminde; planlama, koordinasyon, kaynak yönetimi, karar verme ve iletişimin kriz günlerinde devreye girmesi kaçınılmazdır. Planlama devamlı güncellenmeli, farklı bölümler arasında koordinasyon sağlanmalı, mevcut veya yaratılacak kaynakların etkin kullanılması özellikle idarenin kriz döneminde çok hızlı karar üretmesi ve idarenin organizasyonun içinde ve dışında doğru, zamanında ve doğru bilgi akışını sağlamalıdır. Düşünülmesi gereken esasında teoride belirtilen ve özetlenen hususların pratikte uygulanır olmasının sağlanması konusudur. 6 Şubat'ta Türkiye’de yaşanan asrın felaketinin yarattığı krizin çözülmesi ve konusunda idarenin aldığı tedbirleri küçümsememek gerekir. Maddi ve manevi krizin dayanılmaz zorluğu gözler önünde seyretmektedir. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlet olarak başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere vatandaşının müreffeh günleri için önlemlerini almaktadır. Böylesine büyük bir deprem felaketindeki mağduriyetlerin giderilmesi için gerekli düzenlemelerin büyük bir hızla devam etmekte olduğunu izlemekteyiz… KKTC’de meclis genel kurulunda hala daha bilhassa okullar ve hastanede yapıların güçlendirilmesi kriz yönetiminde kaynak yaratma hususu sanki işin aciliyeti yokmuş gibi her bileşimde ayrı söylemler ile ertelenmektedir. Muhalefetin tek söylediği 'biz bu iktidara güvenmiyoruz' diyerek yaratmaya çalıştıkları algıda operasyon olmaktadır. Bu gibi söylemleri ile kendi inanırlıklarını yitirdiklerinin farkında değildirler. Umudumuz o ki bugün yapılacak “Meclis Genel Kurulunda” ilgili yasa geçer ve UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel’in dediği gibi özellikle okullarımız ve hastanelerimizin sağlam temelleri oluşturulur. Bir nebze olsun Türkiye’deki depremzedelere barınma hususunda söz verilen ve “Şampiyon Melekler” adının verildiği alan tamamlanır. “İsias Otel” davasını unutmuş değiliz, bu çerçevede takibinin yapılması ve suçluların genelde olduğu gibi bu konuda da cezalandırılması yegâne beklentimizdir. Mübarek ramazan ayında bugüne söz mü? Peygamberimizden olsun “ İman iki eşit parçadır. Yarısı sabır, yarısı şükürdür.”

Bu haber 3261 defa okunmuştur

:

:

:

: