Belki çok iddialı bir fikir oldu değerli okurlar, ancak geçmiş tarihi de unutmamalıyız. ANNAN planını Kıbrıslı Türk’ler 19 yıl oldu hala daha dillerinden düşürmüyorlar. Biz evet dedik Rum tarafı hayır dedi ve anlaşma olmadı. O dönem KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, başbakan Mehmetali Talat, ondan sonraki dönem CB sn. Dr. Derviş Eroğlu, Rum başkan Anastasiadis ile ortak açıklama yeni bir federal Kıbrıs için bir fırsat ancak yine Rum tarafının samimi olmamasından dolayı herhangi bir ilerleme olmadı. 4. CB Akıncı dönemi meşhur Crans Montana süreci, masayı yıkan yine Rum başkan Anastasiadis oldu.
Bu çözüm arayışlarının arkasında ki destek güç SN ERDOĞAN olmuştur. Türkiye garantör ülke olarak Kıbrıs da bir anlaşma olabilmesi için her zaman destek olmuştur. Kim ne derse desin ancak bu ilerlemeler ERDOĞAN döneminde olmuştur.
Rum tarafı yani Kıbrıs Cumhuriyeti 1991 yılında AB ye tam üyelik müzakerelerine başlamıştı. Bu süreci Rum başsavcı Allekos Markidis yürütmüştü, ben kendisi ile de bizzat görüştüm. Türkiye 1995 de Murat Karayalçın dışişleri bakanı iken AB gümrük birliğine üye oldu Kıbrıs sorunu çözümlenmeden. 2001 yılında başbakan ECEVİT Rum tarafının AB tam üyeliğine girmesini onayladı.
2003 yılında AKP iktidara geldi ERDOĞAN’IN başbakanlığı döneminde ise ANNAN planı referandumu oldu. Eğer Kıbrıs davasında ciddi hatalar yapılmışsa bunlar ERDOĞAN dönemi öncesinde yapılmıştır. ERDOĞAN öncesi dönemde de AHİM de Türkiye’nin insan hakları ihlalinden dolayı meşhur LOİZİDOU davası vardı. ERDOĞAN döneminde Türkiye bir defalığına bu tazminatı ödemeyi kabul ederek ciddi bir siyasi baskıya son verdi.
Bu 20 yıllık dönemde KKTC ye Türkiye hükümetleri çok büyük yatırımlar yapmıştır. Eğer Türkiye’den asrın projesi olan boru ile su gelmemiş olsaydı susuzluktan ne yapacağımızı varın siz düşünün, bunların olmadığını iddia edecek olan varsa nankörün Allahıdır.
Sn. TATAR KKTC CB seçildikten sonra Türkiye hükümeti ile birlikte Kıbrıs sorununun çözümü için siyaset değişikliğine gitmişlerdir. ERDOĞAN açıkladı biz artık federal çözümü konuşmayız, eşit egemen devletten devlete görüşürüz. Rum tarafı kabul eder mi? Zaten federal çözümü de kabul etmediklerini tarihi gerçekler ile ortada.
2022 de EDOĞAN BM genel kurulunda kürsü konuşmasında Dünya’ya KKTC’Yİ tanıyın çağrısı yaptı. Bu çağrı hafife alınacak siyasi bir çağrı değildir, bu çok ciddi bir hamledir. Bu bir dik duruştur, diklenmeden hak arayışıdır.
Belli ki Türkiye ve Yunanistan seçimlerinde sonra yine bir Kıbrıs sorununa çözüm bulma serüveni başlayacaktır. Bu süreçte ben Cumhur ittifakı ve SN ERDOĞAN’A güveniyorum.