Türkiye bir demokrasi sınavını daha alnının akıyla geçti. Seçim sonuçlarının ardından Türkiye’de kaos bekleyenler bir kez daha avcunu yaladı.
Her ne kadar ikinci turda oyların yüzde 52’den fazlasını alan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13. Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçse de bugünden itibaren ne kazanan kazandık diye övünmeli ne de kaybeden kaybettik diye yerinmeli…
Çünkü bu seçimin sonunda tüm Türkiye kazanmıştır.
Erdoğan da zaten bu fikri, '14 Mayıs ve 28 Mayıs seçiminin galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır. Ben bir şey daha söylemiştim, ‘Biz öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye'dir” sözleriyle net bir şekilde ifade etti.
Bugünden sonra 13. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye, önündeki kritik sorunlara odaklanmalıdır.
Başta iktisadi ve ekonomik sorunlar olmak üzere dış politikada, toplumsal yaşamda çözmemiz gereken çok önemli sorunlar vardır.
Bu saatten sonra iktidar muhalefet kamplaşmasını bir kenara bırakıp bu sorunların çözümü için tek vücut olmalıyız.
Demokraside tek kriter elbette sandık değildir. Ama sandıksız demokrasi de asla düşünülemez.
İçeride dışarıda bir takım Türkiye muhaliflerinin yaymaya çalıştığı “totaliter rejim” iddialarına halk, iki turlu seçimde önemli bir yanıt vermiştir.
Sandıktan çıkan sonucu kabul etmemek, Türkiye’nin enerjisini suni tartışmalarla gerçeklerden uzaklaştırmak, vatanseverlikle asla bağdaşmaz.
Bu seçim sonuçlarından iktidarıyla muhalefetiyle alınması gereken çok önemli dersler vardır.
Türk halkı ülkenin pek çok sorunla karşı karşıya olduğunun elbette farkındadır. Ancak bu sorunlar karşısında çözüm adresi olarak muhalefeti değil, Erdoğan’ı görmüştür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu sorunların çözümü için, meclisiyle cumhurbaşkanlığı ile bir 5 yıllık kredi daha tanınmıştır.
Tüm Türkiye’nin ve elbette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bizlerin duası ve iyi dilekleri 13. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’la birliktedir.
Cumhur yani halk kararını verdi. Bu saatten sonra herkes bu karar saygı duymalı.
Çünkü ya birlikte başaracağız. Ya da birlikte batacağız.
Bu coğrafyada düzlüğe çıkabilmek için başka çaremiz yok.
Bizden söylemesi…