Türkiye güçlü bir devlet olup, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katkı ve talimatları ile her zaman KKTC için gereken maddi ve manevi yardımlar yapılmaktadır. İlk atandığı günden itibaren Büyükelçi Sayın Metin Feyzioğlu yarım adamızı adım adım dolaşmış ve halkımız ile bütünleşmiştir. Demografik yapı içerisinde yaşanan zorlukları yerinde tesbit etmiş ve sorunların giderilmesi konusunda Türkiye ve KKTC arasında bir köprü oluşturmuştur.
Kıbrıs meselesinde, Türkiye’nin garantörlüğü bütün adamız için vazgeçilmez olandır. Kırmızı çizgidir. Gerekli beyanatlar ile her konuda vurgulanmaktadır.
Türkiye Cumhurbaşkanı yardımcısı ve Kıbrıs işlerinden sorumlu Sayın Cevdet Yılmaz geçen hafta ülkemizi ziyaret etmiştir.
Ziyaretinin önemi elbette yadsınamaz. Sayın Yılmaz’ın bir televizyon kanalındaki beyanı ise KKTC’de yapılan ve yapılacak olanların özeti gibidir. Ne diyor Sayın Yılmaz; “Şimdi içme suyunu aşağı yukarı bitirdik, sulamasına geçildi. Güzelyurt-Mesarya ovalarının sulamaları var. Kıbrıs, su konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşayan bir ülke. Dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığımız, Devlet Su İşleri ve KKTC yetkilileriyle bir master plan çalışması başlatıyoruz. Bir taraftan da kablo. Suyu geçirdiğimiz gibi denizin altından çift hatlı enerji aktarımı sağlayacak enterkonnekte dediğimiz yapıya izin verecek proje çalışıyoruz. Fizibilite çalışmalarını başlattık. Bir mutabakat zaptı imzaladık. Bu da en az su projesi kadar önemli. KKTC'ye enerji anlamında arz güvenliği oluşturacak. Oradaki yenilenebilir enerjinin Türkiye'de kullanımına imkan verecek.”
Sayın Yılmaz adamızda kaldığı sayılı saatlerde birçok görüşmeyi devlet yetkilileri ile yapmıştır. Adadan ayrılırken ve Başbakan Ünal Üstel ile beraber basına yaptığı eş zamanlı konuşmasında Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ekonomik istikrarın olabilmesi için öncelikle siyasi istikrarın olması ve bu bağlamda hükümetin siyasi istikrarın korunması noktasında başarılı olduğunu bunun devam etmesi gerektiğini söylemiştir. İstikrar gerekliliğini yeniden vurgulamıştır.
Açıklanan projeler önemli olduğu kadar maddi yönden desteklenecek yatırımlardır. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar da Rum kesimi isterse onlarla da paylaşabiliriz. Türkiye kanalıyla KKTC ve Rum kesimi, bütün ada Avrupa'ya kadar enterkonnekte sisteme bağlanmış olur, bu, çok güzel bir şey ama buna konuda da siyasi muhalefeti göreceğiz. Rum kesiminde ve KKTC'yi dışlayıcı yaklaşımlar maalesef devam ediyor, demiştir. Umarız her iki hayati konuda çirkin sesler oluşmaz. Sayın Yılmaz ve Sayın Tatar’ın ifadeleri yaşamda yerini alır.
Suyun içme suyu dışında kullanılması ile çiftçilerimizin ve hayvancılık ile uğraş gösteren ülkemiz tarımcıları ve çalışanlarının bu projelerden büyük fayda göreceği biliniyor. Akdeniz iklimini yaşadığımız ülkemizde hemen hemen her yıl kuraklığı yaşamaktayız.
Kuraklık bir bölgede veya belirli bir süre boyunca normal yağış miktarının önemli ölçüde altında olması durumunu ifade eder. Kuraklık, su kaynaklarının azalmasına, tarım verimliliğinin düşmesine, su kaynaklı sorunların artmasına ve ekosistemlere zarar vermesine neden olabilir. Kuraklık, iklim değişikliği, uzun vadeli meteorolojik faktörler veya doğal döngüler gibi birçok nedenle ortaya çıkabilir. Bu durum, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ve su tasarrufu önlemlerinin önemini vurgular. Akdeniz iklimi yaşayan adamızda suyun etkili bir şekilde yönetilmesi ve sürdürülebilir kullanılması, hem insanların yaşam kalitesini artırır hem de doğal çevrenin korunmasına yardımcı olur. Bu nedenle su kaynaklarının korunması ve su tasarrufu önlemlerinin alınması büyük önem taşır.Elektrik konusu ve su ile ilgili alınacak önlemlerin ve açıklanan projeler ışığında ülkemizeki büyük bir eksikliğin giderileceği gerçeği vardır. Beklentimiz bir an önce vaat edilenlerin yaşamda uygulanmasıdır.
Bu güne sözümüz “Bir proje başarısı, birçok küçük başarının toplamından ibarettir.”