UBP Milletvekili Ziya Öztürkler, emlak sektöründe yaşanan sıkıntılara değinerek yapılması gerekenleri anlattı:

UBP Milletvekili Ziya Öztürkler, emlak alanında avukatlar üzerinde yapılan satış sözleşmelerin sıkıntı yarattığını ifade ederek bu konuyla ilgili bakan olduğu dönem hazırladığı yasaya dikkat çekti. “Emlak alanı bu ülke için önemli, korumak lazım. Yasal düzenlemeleri yapmak gerekiyor. İki hafta sonra Meclis açılıyor herkes konuşuyor, bizim yapmış olduğumuz bir çalışma vardı. Savcılık görüşüne göndermiştik, büyük ihtimalle hükümetimiz onu Meclis’e gönderecektir. ‘Bu ülke yabancılara satılıyor’ ifadesinden kurtulalım” dedi.
Özellikle taşınmaz mal alımlarıyla ilgili içinde kalan bir ukde olduğunu belirten Öztürkler, bakanlığı sürecinde ‘2023 yılının emlak yılı’ olacağına ilişkin açıklamalarının olduğunu hatırlattı, şöyle devam etti:
“Memleketi sattık, elden gitti’ şeklinde çok farklı açıklamalar yapılıyor. Emlak alanının geleceğiyle ilgili birtakım şüphelerim var. Veri üzerinden gitmek lazım. ‘Tarımsal arazileri yabancılara satıyoruz’ diyorlar. 3 bin 555 kilometrekarelik bir yüz ölçümümüz var. Bunun içerisindeki tarımsal alan neydi de ne oldu konusunda bir veri bulmaya çalışıyorsun, yok. Ben kendi dönemimde bir çalışma yaptırdım. Özellikle bu tarımsal arazileri kiralayan arkadaşa, bir sonraki dönemde tarımsal arazi olarak kiraladığımız alan sayısını artıracaksınız dedim. Kullandığımız tarımsal arazi noktası yüz ölçümümüze göre yüzde 8. Düşük bir noktada. 135 bin dönümün kiralandığını biliyoruz. Son ayrılmadan önce bunu biz 140 binin üzerine çıkarmıştık. Gerek asgari bölge gerek ara bölge gerekse de halkın kiralamadan da kullandığı, kiralanması mümkün olmayan 70 bin dönüme yakın arazi var. Toplamda 200 bin tarımsal arazinin varlığından bahsediyoruz. Bu daha yukarı çıkarılabilir.”
Öztürkler, “Tarımsal arazi ve kullanım alanının su projesi ile birlikte daha fazla çoğaltmak gerekiyor. Ruslar, Ukraynalılar, İsrailliler, İranlılar bu ülkeye geldiğinde taşınmaz mal satın alacağında tarımsal arazilere ilgi duymuyor; deniz kenarına yakın olan arazilere ilgi duyuyorlar. Bizim yapacağımız taşınmaz mal alımıyla ilgili yasanın içerisinde deniz kenarıyla ilgili bazı şeritler çektikten sonra bu tarımsal arazileri koruma altına alabilecek yasal düzenlemeler ortaya koymuştuk. Tapu Dairesi ile İskan Dairesi’nin yapacağı çalışmalar sonucunda tarımsal arazilerin sayısını daha ciddi boyuta çıkarmaya çalışıyorduk” ifadelerini kullandı.
Taşınmaz mal alımında en önemli sıkıntının avukatlar üzerinde yapılan satış sözleşmeleri olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Öztürkler, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Emlak alanı bu ülke için önemli, korumak lazım. Yasal düzenlemeleri yapmak gerekiyor. İki hafta sonra Meclis açılıyor herkes konuşuyor, bizim yapmış olduğumuz bir çalışma vardı. Savcılık görüşüne göndermiştik, büyük ihtimalle hükümetimiz onu Meclis’e gönderecektir. Mükemmel olduğunu savunmuyorum ancak oturup üzerinde tartışalım. Ona göre en doğru adımı atalım. ‘Bu ülke yabancılara satılıyor’ ifadesinden kurtulalım.”

Öztürkler, arz-talep noktasında endişelerinin olduğunu ve ciddi altyapı sıkıntılarının var olduğunu ifade ederek, “Şu anda İskele’de ciddi bir mal satımı var, hızlı bir büyüme var ama altyapı noktasında sıkıntılar var” dedi.

UBP’li vekil Öztürkler, Rumların mülk satışlarından duyduğu rahatsızlık ve yeni bir ‘Orams Davası’na dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Orams Davası, özellikle yabancıların taşınmaz mal alımıyla ilgili ilerde bizi ciddi sıkıntıya sokabilecek bir noktadır. Ciddi bir hukuk mücadelesine, ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğini de alarak KKTC olarak ciddi hazırlıklı olmalıyız. ‘Bir şey olmaz’ deyip sürece yayarsak, bir noktada aniden bizim adımıza haksız bir kararın çıkabileceğini geçmiş örneklerde gördük. Böylesi bir haksız kararla karşı karşıya kalmamak adına şimdiden emlak alanı için hukuk mücadelesine hazır olmak gerekiyor.”