Kıbrıs'ta Türkler kiminle dans ediyor?

Çocukken, dedemle konuşurken, Rumlarla olan geçmiş ilişkilerimizi sorardım.

Çocukken, dedemle konuşurken, Rumlarla olan geçmiş ilişkilerimizi sorardım. Zira Vadili karma bir köydü. 800 Türk, 3 bin Rum ayni köyde yaşamışız. Dedemin cevabı, 1940lı yılların sonuna doğru, Yunanistan’dan getirilen Yunanlılardan sonra ilişkilerimiz çok kötüleşmiş. Kıbrıs o tarihlerde İngiltere’ye bağlı bir ada idi. İngiliz bu adaya kimleri getirmişti? Bunu merak edip araştırdığımda ortaya enteresan sonuçlar çıktı.
Tarihte de günümüzde de adalar hep sürgün yeri olarak kullanılmış. Demek ki İngiliz Yunanistan’dan birilerini adaya sürgün olarak getirmiş. Bu konuyu biraz anlatmak için tarih bilgimizi biraz karıştıralım. Bildiğimiz gibi 2. Dünya savaşında, Yunanistan Alman ordusu tarafından işgal edilmişti. Bu işgale karşı Yunanistan’da direniş örgütleri kurulmuştu. Bu örgütlerden iki tanesi çok önemli idi. ELAS(ulusal kurtuluş ordusu) sol eğilimli, EDES (hür demokratik yunan ordusu) sağ eğilimli idi. Almanlar İngilizlerin yardımı ile de Yunanistan’dan sökülüp atılmışlar. Bu başarı Yunanistan’a tam olarak huzur getirmedi. İktidar olma mücadelesi silahlı çatışmaya dönüştü. Moskova Elas’ı desteklemek suretiyle, Yunanistan’a Sovyet rejimini getirmek niyetinde idi. Zaten Balkanlarda Yunanistan’ın ve Türkiye’nin dışında tüm ülkeler, Komünist rejim ile yönetiliyordu.
1946 yılında Yunanistan’ın kuzeyinde çete savaşları başladı. Yugoslavya, Bulgaristan, Arnavutluk bu savaşlara destek veriyordu. İş uluslararası boyuta taşınmıştı. Çetecilerin lideri General Markos, 1947 yılında kuzey Yunanistan’da, Geçici Demokratik Yunan Hükümeti adı altında bir de devlet ilan etmişti. Yunanistan merkezi hükümeti bu duruma kolay baş edemezdi. Devreye İngiliz ve ABD girdi.
1948 yılında savaş sona erdi. Ama tam temizlenmesi 1950’ye kadar sürdü. İşte bu dönemlerde, İngiliz, yakaladığı birçok direnişçiyi gemilerle Kıbrıs’a getirdi. Dedemin Yunanistan’dan gelenler dedikleri bu direnişçiler, bu savaşçılardır. Bu insanların sayıları oldukçada fazladır. Bizim Kıbrıs köylerindeki, sakin yaratılışlı, Türklerle ahbaplık eden Rumlara da hiç benzemezler. İşte bizim 1950’li yıllardan beri, 63’lerde ve daha sonraki yıllarda ve de günümüzde karşı karşıya olduğumuz insanlar bunlardır veya bunların çocuklarıdırlar. Bu adamlar, Markos’un savaşçılarıdırlar. Öyle kolay kolay pes etmezler. İngiliz Yunanistan’ı kurtarmak için, büyük masraflara girerek, direnişçilerin bazılarını Kıbrıs’a getirdi. Onları kontrol edebilmek için. Yani, Kıbrıs’taki Rumları hafife almamak gerek. Gerçi Kıbrıs’taki Türklerde, eskiden Rumların dediği bello Turko değil.
Bu yazıda çok küçük bir ayrıntı gibi görülen, belki dikkat bile çekmeyen, ingilizin bu davranışı ne kadar önemlidir. İşte tarihi bunun için severim. Birçok sorunun cevabı tarihin içindedir.
Ameliyatlarda, küçük, önemsiz gibi görünen nedenler, dikkat edilmezse, çok büyük komplikasyonlara neden olurlar. Kıbrıs zaten başlı başına komplikasyondur. Ama AB’nin Rumları tek başına üye almakla yarattığı komplikasyon, komplikasyonların en ciddilerinden biridir.

Bu haber 565 defa okunmuştur

:

:

:

: