Alışverişe çıktınız.. Eliniz kolunuz torbalarla, çantalarla eve döndünüz.. Birçoğunda işinize yaramayacağını, belki aylarca etiketini bile çıkartmayacağınız kıyafetler, rengarenk sarılı duruyor..
Ya hiç kullanmayacağınız aksesuarlara ne demeli ..
Veya “Çok ucuz, bu kaçmaz” deyip de torbaya attığınız, eve gelince şaşkın şaşkın “Ben bunu ne yapayım” dediğiniz lüzumsuz eşyalar..
Kadınların alışveriş yapar yapmaz “suçluluk” duyduğunu bilirdim de, bunun bilimsel araştırmayla ortaya konulacağı aklıma gelmezdi.
İngilizler bir araştırma yapıp, kadın ve erkeklerin alışveriş sonrası hislerini test ettiler..
Ve sıkı durun.. Her 10 kadından 8’inin alışveriş sonrası “suçluluğu” yaşadığı ortaya çıktı..
Önce harca, al, torbaları doldur.. Sonra da pişmanlık duy..
Ve bunu bir, iki, üç, beş kere değil tüm ömür boyu tekrarla..
Gerçi şimdi öyle bol bol para harcama devri değil..Kimsede alışveriş çılgınlığı yok.. Ama insanoğlu ucuza, hele güzelse bayılır.. Ve almadan çok zor kurtulur..
Evet bu araştırmaya göre kadınların yüzde 80’i, ayakkabı, kıyafet ve aksesuar aldıktan sonra kendilerinden utanıyor.. Hem gereksiz para harcadığı için, hem de aile bütçesinden kendilerine özel para ayırdıkları için..
Bu suçluluk duyanların da üçte biri daha mağazada, kasa kuyruğundayken pişmanlık duymaya başlıyor.
Yani hem suçlu, hem güçlü.. Suçluluk duyuyor, ancak elindeki luzumlu, luzumsuz aldıklarını da bir kenara bırakıp, mağazadan kaçıp, çıkamıyor.
Suçlu da, pişman da olsa alışveriş sevdasından ayrılmalarına yetmiyor bu duyguları..
Araştırmaya göre ortalama her kadın ayda 50 sterline yakınını kendisi için harcıyor.. Suçluluk duysalar bile bunu eşlerine karşı hissetmiyorlar..
Her alışveriş sevdalısı 10 kadından 9’u alışverişi konusunda kendini haklı çıkartacak nedene sahip.. Eşleri ‘bu fatura nedir’ diye sorduğunda, çoğumuzun verdiği yanıt aynı;
“- A o eski fatura mı ? “
Veya eşimiz üzerimizde yeni bir kıyafet, ayakkabı, çanta görüp sorduysa, cevabımız yine hazır;
“Sen de.. O eski kıyafet mi?”
Ekonomik kriz alışveriş alışkanlıklarını da değiştirdi. Ancak miktarı eskisi kadar olmasa da kadınların kendilerine harcadığı tutar her devir var.. Kriz mriz dinlemiyor.
Hatta kriz döneminde, daha fazla alışveriş etmek için nedenimiz de hazır.
“Alışveriş bir tür terapi. Bizi eğlendirip, derdimizi unutturuyor.”
Araştırmada verilen yanıtlara bakılırsa, günümüz dünyasında e-bay’de eski, kullanmadıkları mallarını satan hanımlar, sağladıkları geliri, yeni üst-baş için harcıyorlar..
NE suçluluk, ne pişmanlık.. Eskiyi at, yeniyi al..
Kadın ve erkeklerin alışveriş hisleri oldukça farklı.. İşlerini kaybetme korkusuyla yaşayan erkekler, bu nedenle alışverişten ellerini, eteklerini toptan olmasa da büyük ölçüde çekmiş..
Alışverişlerde çok pahalı deri gibi kıyafetlerde artış var.. Hermes lüks mallarında yılın ilk yarısında yüzde 28’lik artış açıklarken, saat satışlarında yüzde 26’lık düşüş yaşanıyor..
Kadın, ekonomik kriz de olsa, huylarından kolay kolay vazgeçeceğe benzemiyor..
Çalışan, meslek sahibi kadın da olsa işini kaybetmekten korksa da her zaman yeni bir çift ayakkabı, bluz, elbise, aksesuar almaya bahanesi hazır..
“Alışveriş beni mutlu ediyor”
Suçluluk duysa, pişman olsa da, huylu huyundan vazgeçmiyor..
Hanımlar, alışveriş yaptınız diye üzülüyorsanız, üzülmeye devam.. Çünkü çaresini bilmemize rağmen, ne yazık ki uygulayan oldukça az..
Az olsun, öz olsun diyenlere sözümüz yok.. Ancak aşırı alışverişin de sonu yok ..
Unutmayın, hergün yeni yeni cazip giysiler bizi bekliyor..
En iyisi istediklerinizi alın, kolunuzda, sepetinizde tutun.. Mağazanın içinde dolaşın, zaman geçirin.. Çıkarken inanın çoğunu, belki de hepsini satın almaktan vazgeçip, minimum zararla kurtulacaksınız..
Bakın, görecek ve bana hak vereceksiniz..
