Kooperatif Merkez Bankası büyük bir gurur ile ellinci yaşını kutluyor. Tam tamına 50 yıl mücadele içerisinde Kıbrıs Türkü’nün bağrından kopmuş ve bu günlere kadar yaşatılmış bankamız Kooperatif Merkez Bankası. Çağdaş bir şekilde en iyi teknik donanım ile halkına hizmet veren KKTC’nin en büyük bankası şu an. Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesinde her zaman yanında olmuş, iktisadi kooperatif zihniyeti ile köy kooperatifleri tarafından kurulmuştur. Önce hellim imalatı ile işe başlamış ve süreç içerisinde birçok yatırım ile Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçlarını her zaman karşılamıştır. Üretime dayalı yatırım amaçlı girişimlerle başta süt ve ürünleri alanında da hem üreticinin yanında olmuş hem de tüketicilerimize kaliteli ürün sunup piyasamızdaki rekabeti de dengelemektedir. Birçok ürün sunmakta, ihracat ile de ülke ekonomisine katkı vermektedir. Gerçekleştirdiği iktisadi faaliyetleri yazmaya sayfalar sığmaz ben ancak bunu başlıklar halinde özetlemeye çalıştım, ancak şu bir gerçek ki her yönü ile bankanın KKTC’nin mayasında tuzu var ve bu bankamız gibi daha birçok bankamızın ve iktisadi teşebbüslerimizin.
Bir devletin ayakta durması ve kendi kendine yetmesi, doğru sürdürülebilir kar edebilen istihdam yaratıp ihracata yönelik politikaları benimseyen ve uygulayabilen özel teşebbüslerin varlığı ile mümkündür. Kooperatif Merkez Bankası her ne kadar da devlet teşebbüsü olarak görünse bile Devlet garantisi altında bir özel banka kompleksidir.

Bu gün en son teknoloji ile çağdaş dünya bankacılığı ile müşterilerine en iyi hizmeti sunmaya gayret gösteriyor. Hizmette sınır yok felsefesini tüm personeli kendilerine hedef seçmiş hesap verebilir ilkesi ile de bankacılık sektöründe her zaman da birçok ilklere imza atmış güzide bir bankadır. Diğer bankalarımızla da yapıcı rekabet içinde olan öncü yapısı ile de yenilikler yaratmaktadır.
Tarımsal destek kredileri ile her zaman üreticiyi desteklemiş ve de desteklemeye devam ediyor. Köy kooperatifleri aracılığı ile köylüye desteğini sürdürmektedir. Birçok esnaf ve tüccarlarımıza da bankacılık hizmetini uluslararası bağlantıları sağlamakta ve ticari hayatımıza destek vermektedir.

Çalışan insanlarımızın ve emeklilerimizin her türlü günlük banka ve para işlerini bir
ahenk içerisinde sürdürmeye devam etmektedir. Ben yinede vurguluyorum en köklü banka ve bankacılık sektöründe yaşanan kriz dönemlerinde doğru yönetimlerle sarsılmadan krizi halkına ve müşterilerine yaşatmamıştır. Doğru zamanda doğru kararları almayı başarabilmiş ve bu günlere adapte olmuştur. Müşterilerinin beklentisi bankanın her zaman hedefleri olmuştur.

Peki bunca çalışma düzen ve başarısını neye borçludur? Tabiî ki kendi bünyesinde yetiştirmiş olduğu yüzlerce personeline, orada çalışanlar en alttan başlayarak bankanın tüm departmanlarında çalışarak ve yetişerek işleri öğreniyor ve öğretiyor banka bu şekilde de güvenli bir şekilde hizmet veriyor. Gerçekten de bankacılık sektörü güvene dayalı bir sektör olmaya da devam ediyor. İşe yeni başlayan gencecik insanlar işte olgunlaşıyor ve deneyimli bir personel haline geliyorlar. Bu farkı çalışarak kazanıyorlar. Herhalde en büyük gurur ve övünçleri bu olsa gerek.
Bence bu son günlerde banka genel müdürü olarak hükümet adına idare heyetinin atadığı isim çok özenle seçilmiş. Banka adına gurur veren bir isim Gülhan Alp. Şahsını atayan da idare heyeti adına başkan, eski müdür Dr. Tuncer arifoğlu. Gülhan Bey bankaya genç bir isim olarak girdi her departmanda çalıştı kendini mesleğinde geliştirdi ve bu gün çok faydalı olacağına inanıyorum. Hatta Devlette alanında uzmanlaşmış kişilerin kilit noktalarda görev almalarına da ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Böylece de hata oranı azalır. Elli yılına ulaşmış her kuruluş ve özellikle iktisadi kuruluş için güzel şeyler yazmak bir yazar için gurur verici bir duygu.