Sn Talat umutsuz

Görüşmeler başlamadan önce daha da ilerisi PAPADOPULOS başkan iken RUM tarafının tavrı yakınlaşmaya yakın bile değildi ki o dönemde sn TALAT uzattığım barış eli havada kaldı diyordu, bizde Cumhurbaşkanı sn TALAT’I eleştirmiştik barış eli daha ne kadar havada kalacak diye?

Görüşmeler başlamadan önce daha da ilerisi PAPADOPULOS başkan iken RUM tarafının tavrı yakınlaşmaya yakın bile değildi ki o dönemde sn TALAT uzattığım barış eli havada kaldı diyordu, bizde Cumhurbaşkanı sn TALAT’I eleştirmiştik barış eli daha ne kadar havada kalacak diye?

Rum tarafında başkanlık seçimleri yenilendi ve yoldaş sn HRİSTOFYAS Başkan seçildi, o anda yeni bazı umutların doğduğunu dile getirmeye başladı sn TALAT ve çevresi ancak gerçekte durum bu şekil mi ! zaman bu şekilde olmadığını bize gösterdi yoksa biraz daha beklemek mi gerek? Ne kadar beklersek bekleyelim içinde bulunduğumuz durum değişir mi yada sn HRİSTOFYAS siyasetini değiştirir mi kolay mı? en son önerisinden değerlendirelim ki sn TALAT isyan etti bu mülkiyet önerisine. Bizim tarafın masaya getirdiği veya getirmeye çalıştığı tam açıklamalar olmasa bile ki gerçekte şudur ki halkımızdan çok şeyler gizleniyor, ANNAN planındaki öneriler şekline benzer önerileri masada tutmaya çalışacağız.

Ancak sn HRİSTOFYAS kendi halkının da önceliklerini göz önünde tutacak bir öneri ile hiçbir Kıbrıslı Rum göçmeni mağdur etmeyecek şekilde ki önerisini sundu ve Kuzey Kıbrıs’ta taşınmaz malı bulunan Rum göçmenlerin söz hakkı olması gerektiğini savunuyor sn HRİSTOFYAS. Bu ne anlama geliyor üzerine milyonlarca dolar yatırım yapılan taşınmaz malların geleceği, yatırımı yapanın hiçbir hakkı olmadan 74 öncesi Rum vatandaşı sahibine söz hakkı tanınacak ve onun istemi doğrultusunda karar alınacak ve bunun adı da insan hakları olacak Kıbrıslı TÜRK’LERİN kaybolan 46 yılının da hesabını veren olmayacak bu nasıl adalet diye düşünen yok mu sorası geliyor bu topraklarda yaşamak için mücadele eden tüm insanlarımızın.

Ancak görüşmeler başladı başlayalı sn HRİSTOFYAS dünyaya Türk tarafını hep şikayet eder durumdan çıkmadı, bizde nasıl olsa Rumların AB üyelik avantajı olduğu için anlaşma zorunlulukları olmadığı gibi temsiliyet sorunu da yaşamıyorlar düşüncesi ile, TÜRK tarafının antlaşmaya yaklaşma amacı güden sözlü de olsa verilen tavizler başta BM olmak üzere tüm yabancı ilgililerin NOT BOOK larına yazılıyor. Aradan uzun zaman geçse bile şimdiki sorumlular olmasa a yeni görevde bulunacakların önlerine konur ve o zaman da içinden hiç çıkılmaz hale gelir.

Kıbrıs Türk Haklıda zamanında antlaşma olma ümidi ile verilmiş bulunan tavizlerin kurbanı olur. Bundan dolayı çok dikkatli olmak bir halkın geleceğini ipotek altına almamak için mücadele esas olmalıdır. Antlaşma olması varsayımı gibi olmaması da bir realitedir gelişmeleri bu doğrultuda irdelemek gelecek için en akılcı olsa gerek. Aslında bir başka gelişme şudur ki halkımızda antlaşma olmaz ise de olmasın demeye başlamıştır biz yolumuza böylede devam ederiz teslim olmaktansa daha uzun yıllar mücadeleye varız söyleyen insan sayısı gün geçtikçe artıyor.

Cumhurbaşkan’ı sn TALAT bu bilgileri alsa gerek ki isyan etmeye başladı ve Hristofyas’ı yerden yere vurmaya başlıyor beklide güvendiği HRİSTOFYAS başkan olduktan sonra değişmiştir ancak gel de kuzey Rum gömenine kuzeye gitmeyeceksin söyle hangi Rum lider diyebilir mümkün değil adamı topa tutarlar belki de en ciddi sorun mülkiyet. Ancak bir başka gerçek de ortak bir federasyon modeli bile gelişmedi. Sn TALAT da antlaşmaya uzağız ancak umut var derken diğer taraftan da Rum tarafını ciddiyetle suçluyor bana göre yakınlaşma olur veya olmaz sn TALAT önümüzdeki yıl 2010 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaydır.

Bu haber 820 defa okunmuştur

:

:

:

: