2010 seçim çatışması

KKTC Meclisin törensel açılış günü yaşanan gerginlikten anlaşılacağı üzere aslında vekillerimizin birbirlerine olan herhangi bir düşmanlık var olduğunu düşünmüyorum.

KKTC Meclisin törensel açılış günü yaşanan gerginlikten anlaşılacağı üzere aslında vekillerimizin birbirlerine olan herhangi bir düşmanlık var olduğunu düşünmüyorum.
Seçim hazırlığı ile gelişen gerginlikler veya diğer açıdan bakıldığı zaman siyaseti canlı tutma stratejisi her ikisi de olsa bile ortaya olgun bir davranış bütünlüğünün olmadığını da söylemek haksızlık olmaz. Seçimler demokrasilerin gereği önemli siyaset geleceğe doğru davranışları taşıyabilmek, peki mümkün mü diye düşünürsek işte çözümde bu gizli sözcükte saklı “mümkün mü” yalnızca bu olguyu öne çıkartmak neleri doğru yapacağımızı belirleyebiliriz.

UBP hükümet ve ana muhalefet CTP esas tartışmalar bu iki parti arasında yaşanmaya başladı DP daha olgun muhalefet anlayışı ile toparlayıcı olmaya soyunuyor ancak bazı yasaları da Anayasa mahkemesine de götürmekten de çekinmiyor aslında ülkedeki demokrasinin işleyişinin de bir başka göstergesi. TDP sert bir sol muhalefetle çözüm ve anlaşma yolunda sn TALAT’IN bile önüne geçmiş durum da, ÖRP siyaseten ne kotarırsa anlayışı ile de bazı ittifaklar peşinde. Sn EROĞLU tecrübesi ile olgun bir politika izlerken sn SOYER siyasetin kızışması ve halkta daha da ilgi uyandırması için saldırgan bir siyaset içerisin de CTP ancak DP de durum farklı geçen dönem KKTC meclisinde hükümet oluşumunda anahtar parti konumunda bulunan DP bu önümüzdeki 2010 cumhurbaşkanlığı seçimlerin de ayni rolü oynamaya hazırlanıyor yine anahtar parti konumuna gelmek istiyor, bu strateji biraz da ulusal dava ile eşleşiyor çünkü son erken genel seçimlerden çıkan sonuç halkımızın %60-65 oranı sn TALAT’IN sürdürdüğü politikaya destek vermiyor başta hükümet partisi UBP ve muhalefet konumunda DP ve ÖRP Kıbrıs davasının TÜRK milletinin ulusal davası olduğunu ve her ne pahasına olursa olsun çözümden yana olmadıklarını ve ulusal davada kırmızı çizgilerinin olduklarını dünyanın da duyabileceği şekilde açıklıyorlar, buda sn TALAT ile farklılıklarını ortaya koymaya yeterli oluyor.

O zaman CUMHURBAŞKAN’LIĞI seçimi bayağı hareketli geçeceğe benziyor sn TALAT adaylığını açıkladı sn EROĞLU parti ilçelerinin teşviki ile bu görevi üstleneceğine kesin gözü ile bakıyorum çok yakın zamanda UBP yetkili kurulları sn EROĞLU’NU aday gösterecektir. Sn TALAT 2010 seçim turlarına çok hızlı başladı. Karpaz’ı ziyaret etti, geçtiğimiz günlerde de Genç TV sn EROĞLU’NUN adını anmadan SN ERÇAKI’CA halkı çözüm istemeyenlere karşı uyarmaya çalışıyordu bana göre sn TALAT’IN politikası yine çözüm isteyenler ve çözüm istemeyenler söylemleri ile ortaya çıkacak ancak ulusal davada gidişatın kötü olduğunu düşünen halkın yaklaşık %60-65’ine haksızlık olmuyor mu? Bu gerçeği görmeden siyaset yapılabilir mi yoksa teslimiyet siyasi erdem ve kaçınılmaz bir son mu?
Büyük ATATÜRK’ÜN dediğini 86 yılda ne de kolay unuttuk, son cümlemle hatırlatmak isterim. “BAĞIMSIZLIK BENİM KARAKTERİMDİR”
Bu haber 1341 defa okunmuştur

:

:

:

: